AYAŞ
Bir haftadır Ayaştayım Buraya abim Mehmet Düzün rahatsızlığı nedeni ile geldim.
Ayaş Ankaraya 60 km uzaklıkta Beypazarı yolu üzerinde bir vadiye kurulmuş bir ilçe. Ayaş tabiat zenginlikleri tarihi eserleri, kültür varlıkları şifalı kaplıca ve içmelerinin yanı sıra leziz sebze ve meyveleri ile haklı bir ün salmış.
Dut Ayaş ismiyle öylesine özdeşleşmiş ki Ayaşlılar her yılın 1-2 Temmuz güzlerinde onun adına festival düzenliyorlar.
Bu güzel ve şirin kasabanın mimari dokusu sanki ilk günkü gibi hiç bozulmamış. Nasıl İskenderun 22nci yüzyıl kenti ise, Ayaşta 19 uncu yüzyıl kenti. Minnacık bir ilçe olan Ayaş gelenekleri ile yaşam tarzları ile modernizemle adeta dalga geçiyor.
Anadolu da böyle küreselleşmeye karşı direne kentlerin olması ne güzel. Ankara ayağının dibinde fakat her ikisi de bunun farkında değil. Buna rağmen birbirlerinden hiç bir iz taşımıyorlar.
Hani Yakup Kadrinin kurtuluş savaşını anlattığı Yaban romanında ki köy gibi. Ama inanın hoş bir kasaba, yolunuz Ankaraya düşerse domatesleri ve dutları ile meşhur olan Ayaşın Ankaradan kalkan belediye otobüslerine binin bir saat sonra bu güzel kasabadasınız.
Ayaşa geldiğiz de şehri mutlaka tarihsel dokusu için gezin. Karedere vadisinde Fatih
Kura hocanın bağını, dut ağaçları ile dolu ovabağını piknik alanı olan kiraz dibi göletini ve kaplıcalarını içmecelerini görmeden ayrılmayın.
Birde mevsimine denk geldiniz mi dutunu ve bulursanız Oltan Kirazını ve Mehmet Düzün ünü Ayaş i aşan turşularını ve domateslerini mutlaka tadın.
Ayaşın bol oksijeni ile ciğerlerinizi doldurun.1940 lı, yılların güzelliğini doya doya yaşayın. Göreceksiniz ki Ayaşlılar sizlere sevgilerini vererek mutlu olacaklardır
Bu güzel ilçeden İskenderun'a ayrılırken yüreğim bir parçası Ayaşta kalacak.