Ayperim

yıllara ve törelere yenik düşen bir aşkın öyküsü.....

yazı resim

AYPERİM

Dün gece seni gördüm düşümde Ayperim,
hiç değişmemiş
ayın on dördü,
nur topu gibi duruyordun
Suskun ve mahzun bakışlarınla
ne zaman döneceğimi soruyordun

Oysa biliyorsun
dördüncü mevsimimi de çoktan tükettiğimi
Zemheri tipilerine karışıp
tükenip bittiği...

Oysa biliyorsun
ayaklarımın göz hapsinde ki naçarlığını
ve yüreğimin ayaklarımda tutsak kaldığını
Yaşam, öğünürken zaman değirmeninde
törelerin gençliğimi nasıl çaldığını

Şimdi mümkün mü eyyy Ayperim
cemreyi yeniden düşürmek buzul yüreğime
Ya da anıları sil baştan yaşamak
sil baştan yaşamak yaşanmamışları
O kadar kolay mı zamanı mühürleyip
günü batıdan doğurmak
bir günlük de olsa

Miladım sendin Ayperim
bir düş görmüştüm
yirmi beş yıl evvel
Üç yıl uyanamadım
gel de bana sor
bir ömre değer.

Sonra ayrılıklar girdi araya
evlilikler girdi
Can, canı doğurdu
can cana boğuldu
çocuklar girdi

Her aşk bir düştür
uyanınca biter
Her düş bir aşktır
yaşamaktan da beter
Ben, seni hep düşlerimde gördüm
Uyanınca yokluğunda sevdim Ayperim
varlığından da güzeldin.

Sen yoksun aslında biliyorum
ellerin yok
ayakların yok
gözlerin yok

Ama varsın
Bak bir kuş konuyor pencereme
yağmur yağıyor,
yıldırımlar çakıyor
Bir çocuk ağlıyor bahçemde
gözyaşlarına boğuluyorum
Yokluğunla varsın Ayperim
varlığınla yoksun
yirmi iki yıldır.

Bir ömür borçlandım yaşama
Bir can kiraladım,
kefili sendin
Son taksittim boynumda
tökezleyen yüreğimle ödüyorum
Gel diyorsun bana
Gel diyorsun ama
Ben, benim bensizliğime
sana gidiyorum

Vakit çok geç
yorgunum
kollarım kalkmıyor Ayperim
benden bu kadar
Kendi ataşına yanan
tenden bu kadar

Yolsuzluğun kavşağında
bir yol ayrımındayım
Hiç dermanım yok
bunun da farkındayım

Dün tükendi
gün tükendi
Can, göğe yöneldi
yön tükendi

Çok geç öğrendim
Yaşamak için aşk
aşk için yaşamak gerek
Yoksa ikisinden biri
mümkün mü Ayperim
atmıyor
atmaz
atmaz bu yürek........

Başa Dön