"Bütün kitaplarımı yakmaya hazırım; yeter ki birkaç tanesini okumuş olayım." - Franz Kafka"

Ayrılıp Giderken

Bu sabah gördüm yüreğimde, / ölümün suskun figanını.

yazı resim

Ayrılıp giderken

Bu sabah gördüm yüreğimde,
Ölümün suskun figanını.
Bahçedeki çiçek tutan ağaçların,
Ruhumdaki sıkletini.
Tereddütler başladı varlığımda,
Yarını gölgeleyen sancılar,
Bu günü yok eden acılar.
Bilmiyorum, dünden kalma neyim var.

İlk defa örselenmesi değil,
Vurduğu sahillerde yıkılan bir ben oldum,
Acıların denizinde.

Kapıları kilitlenen yar yüreği,
Başkalarına açık şimdi.
Bunca zaman giremediğim gönüle,
Bir anda pervasızca giren kimdi?

Bir kısrak edasıyla salınan,
Sevdamın sembolü güzel.
Bilmediğim bir yüreğe yürüyor.
Bana açılmadık gönül kapısı,
Açık durur, bir başkası giriyor.

Dağlara yürümek gelir içimden,
Mecnunu aramak, derin sahralarda.
Acımak… yanmak ve kızıl şafaklarda,
Kabuslarla uyanmak…

Yaraların soğuduğu gün var mı,
Bilmediğim kaderimin bir yerinde.
Bilmez ki, atıp giderken beni,
Açtığı yaralar gayet derinde…

Gidişine bayram eder,
Bezginliği varmış ki benden.
Suskun yüreğime kulak mı verir,
Tuttuğu bir elde,
Ayrılıp gider.

KİTAP İZLERİ

Engereğin Gözü

Zülfü Livaneli

İktidarın Göz Kamaştıran Işığı ve Bir Hadımın Gözünden Saray Zülfü Livaneli’nin, okurunu XVII. yüzyıl Topkapı Sarayı'nın loş ve entrika dolu koridorlarına davet eden romanı "Engereğin
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön