Hüzün ki en çok yakışandır âşıklara.. diyor şair (konuşuyor). Nedir ki… Kasvetli bir sonbahar artığı yada yarım kalan tüm çıplak duyguların teni baştan ayağa saran o bitmez kavgası. Bilir mi ki yar hüznünden geri kalanı, ayrılığın kavgasına soyunan yüreklerin yaşamayı yarım bıraktıran kekremsi telaşın ağırlığını. Sızlayan, ağlayan kelimelerin koynuna emanet edip tüm kutsalları, çekip gidersin bir gün kendinden ve bulursun kendini kaybedilmiş bir savaşın meydanında, kahrolası sancıların avuçlarına yabancı.
Hey ! ömrüme ironik heyulalar bahşedenler; son sözümdür size: çıkın ömrümün menfezinden ve bırakın yüreğimin tüm ağıtlarını asırlar önce sevdasına ağlayan ninemim gözlerine. Asın beni tüm sevdaların gül dalında unutulmuş isimlerine. Bitsin ömrüm, bitsin ve yitsin. Yıkılsın kederine gömüldüğüm sineler, ağlasınlar ve ağarsınlar kemirirken avuçlarımı yaşanmayan ağrılar. Kıvransın kasıklarına sıkışan yavrular. Bağıra bağıra yazılsın tüm suskular. Kim giderse sırtında kalsın mavili baharımdan arta kalanlar. Başına vurduğum gürzde kopsun içimin kıyametine sıkışan, dudağımda ismi pıhtılaşan yangınlar.
Ebru Olur.
Beyt-ül Hazen Yazıları…