Karanlık gecelerde öğrendim ağlamayı,
Bıyıklarım terlememişti henüz.
Korkulu bir rüya görsem,
Anne diye fırlıyordum
Yattığım yer yatağından.
Ne sevdalar, ne ayrılıklar
Kaldırmıştı bu yürek;
Şimdi sıcak ellerine,
Buz kütleleri değmişçesine
Titriyordu, masumca...
Yaşanmamış gençliğimdi
Karanlık yüzlere bıraktığım.
Kalleşçe arkadan vurulmuştu
Ve sinsice çekilen bir tetiğin
Soğuk mermisine değişiyordu
Hayat beni...
Beni yıkık bir şehirde buldular.
Dudaklarım hafif aralı,
Ve bakışlarım donuktu.
Bir çatışmadan sağ kurtulan
Tek şeydim
Emekliye ayrılan kalbimi saymazsak...
Tarih kitaplarının
Soğuk sayfalarında
Geçmeyecekti adım.
Ama doğru bildiğim yolda,
Gerekirse ölmekti andım.
Beni buldukları yerde
Ben değildim yatan.
Milenyumların, yüz binlerin sevdasıydı
Hüzün çiçekleri filizlenecekti toprağımda
Yanaklarımdaki iki damlayı
Hiçbir filozof açıklayamıyordu...