Cümleler arasına sıkışmış bir kimsesizim, ne sen benimle, ne diğerleri. Kayıp dakikalarım zamanım gibi çalmış benden sevdiklerimi. Ne sevda, ne yalnızlık sebebi gözyaşlarının. Bilinmezlik duygusudur ki bilemezsin ne acıtır canını insanın.
Bir şarkı zihnimde, sözleri bile kayıp. Dilime düşmüş sözler gösteriş telaşında, katı, kusursuz. Bir kadının alımı, erkeğin sert bakışları gibi kelimeler, öylesine çevik öylesine dağınık.
Aklımda var olan kalbimde, kalbimde varlık yok, hissizleşmiş bedenim, dalgalar çarptıkça rüzgarı duymaz olmuş kulaklarım..
bir yağmur sesi ki bitmek bilmeyen, o sonbahar akşamından kalma çatırdayan bir yaprak ve yağmur.. sonbaharın zemherisinde duvardan duvara çarpmış ruhum, öyle kimsesiz, öyle bensiz.. bir gözyaşı bile isteyememiş.
Eşsiz güzelliğiyle aşkına kavuşan prenses masallarında, sayfalar arasında bir kan lekesi, kalbim kitapların da ötesinde, rafların en üst, en arka gözünde.. hayal değil, gerçek hiç değil kanatan bu kalbi, sadece bir bilinmezlik ateşi..
ne kitaplar ne bir film fragmanı anımsatan olan biteni.. bir ben var ki…. Bir ben bir ruhum bir kalbim, zihnimde dağılmış her biri.. bir bilinmezlik duygusu ki….
Nerden gelmiş ki nereye gidecek, varlığını hangi an hissetmiş ki kendini sevecek.. kelimeler suskun fakat emin kendinden, yalancı tüm cümleler, ben sıkışmışım..
bir ben ki, ruhum bir köşe kalbim başka.. hangi birine koşsam diğeri daha bir uzak kendime.. kalbim bir sevda yangınında, en ayaz gecenin sabahı bulmayan dakikalarında, masallara küsmüş, ağlamaklı.. ruhum ayrı bir yara, fırlatılmış bir kenara, çaresiz, sığınmış boş bir limana..
ben kalmışım ki geriye, sadece bir ben.. isimsiz, kimsesiz.. ruhum benden ayrı, kalbim başka bir diyarda, küsmüş bedenim yaşama..
PELİN GİDER