Biri yer, biri bakar
Televizyon ekranları ülkeye açılan pencerelerdir. Bu pencereler ülkenin tamamını yansıtacak kadar objektif değiller. Birkaç yıl önce aylarca Ahu Tuğba’nın aşklarını, âşıklarını, Banu Alkan’ın partneriyle olan ilişkilerini izletmişlerdi.
Şimdi birkaç kanalda yemeklerin yapımı, salonunda yiyip içmek, yemekleri irdelemek gibi görgüsüzlük yarışması sergileniyor. Görgüsüzlük diyorum, geneliyle yoksulu, yoksunu çok bir ülkede böyle bir program yapmak, görgüsüzlükten de öte, ülke realitesine saygısızlıktır.
“Biri yer, biri bakar, kıyamet ondan kopar” derken, sizleri masa başında bırakarak, kendi penceremizden bakarak, ülkeyi tanımaya çalışalım.
Kimin bu zengin sofra, mostra veren ekranda
Köy yerine ters düşülür sürü de siz, çoban da
Yiyin bayanlar, baylar kürdanı bizden olsun,
Şahit de biz, şehit de, adak da biz, kurban da.
2010