delfi tiyatro baharın en uç ve kırılgan noktasında sanki bir mürekkep izi..
kırılgan dişi,kırık dişi azgın bir yanki ve olduğu yerde ölüm.soğan kokan ayaklar..
yollar tuzak,bulutlar önemsiz,gitarlar fırtına gibi.yıkılıyor taşlar,sesler uzaktan..
seslenir uzaktan "ben o yum! o benim sevgilim" fırtına yarınlar kadar yakın asit yağmuru..
gönül meleği deli divane ve bir lastiğin hayvan mezarlığına düştüğü hayalde..
bir aşk sokağı var. delicesine rüzgar esmekte,balkonlar çökmekte,telefonlar durmaksızın çalmakta..
ve baskınlara gebe kalıyor kadınlar..
müsvedde kağıtlar ve başarısız hayattta genç erkekler..
Z nin kaderi ve bir yahudi kampında acı ve kan dolu doğanın sesleriyle..
dengesi bozuk doğanın sarhoş gemileriyle giden tutumsuzluk..
uçuk,bozuk,anlamsız,yorulmuş,söylenmiş,geri gelmiş,üzülmüş..
cebinde kuruşu kalmamış kurşun yürekli bir asker gibidir ve kopkoyu denize giren insafsız kaldırımlara basan entellektüel bir birikim sahibi bir cellat gibidir..
yollar uzak,bulutlar önemsiz,gitarlar fırtına..