"“Bir yazar için 'ilham perisi' dediğiniz şey, çoğunlukla sadece kahve makinesinin bozuk olmasıdır.” – Mark Twain"

Dini Kitapların Satılması ve Dinî Bilgilerin Ticaret Haline Getirilmesi

Din, sadece inanç sistemi değil, yaşamın her alanında rehberdir. Ahlaki ilkeleri belirleyen ve toplumsal dayanışmayı güçlendiren manevi bir temeldir. Ancak günümüzde dini bilgilerin ticarileşmesi, özellikle İslam açısından ciddi bir sorun oluşturmaktadır. Kutsal kitaplar insanlara doğru yolu gösteren ilahi kaynaklar olup, bunların ticari meta haline getirilmesi İslami değerlere uygun değildir.

yazı resim

Din, insan hayatının en temel yönlerinden biri olup insanların yaşamlarına yön veren, ahlaki ilkeleri belirleyen, toplumsal dayanışmayı ve bireysel sorumluluğu güçlendiren manevi bir temeldir. Bu yönüyle din sadece bir inanç sistemi değil aynı zamanda hayatın her alanını kuşatan bir rehberdir. Ancak günümüzde dini bilgilerin ve kitapların ticari bir meta haline gelmesi bu kutsal değerlerin anlamını zedeleyen bir durum hâline gelmiştir. Özellikle İslam dini açısından bu mesele ciddi bir ahlaki ve itikadi problem teşkil etmektedir. İslam’a göre, dini öğretilerin satılması, ticaret haline getirilmesi, Allah’ın emirlerine ve ahlaki değerlerine uygun değildir. Kur'an, İncil ve Tevrat gibi kutsal kitaplar, insanlara doğru yolu gösteren ilahi kaynaklardır. Bu kitaplar, insanların dünya ve ahiret hayatlarını düzenleyen, onları doğruya ileten, erdemli bir yaşam sürmelerini sağlayan kutsal kitaplardır. İslam’da, dini öğretilerin ticaret aracı olarak kullanılması, dinin manevi değerleriyle çelişen bir durumdur. Allah, din kitaplarının insanlar arasında doğru şekilde paylaşılmasını istemiştir. Bakara suresi 79. ayet, dini kitapların satılması ve ticaret konusu hakkında çok açık bir uyarı yapmaktadır. Bu ayette şöyle denir: >"Yazıklar olsun o kimselere ki kitabı kendi elleriyle yazıyorlar, sonra onu azıcık paraya satmak için ‘bu Allah katındandır’ diyorlar. Yazıklar olsun ellerinin yazdığından dolayı yazıklar olsun onların kazandığından dolayı." Bu ayet, dini bilgilerin, özellikle de Allah’ın öğretilerinin paraya dönüştürülmesinin ne kadar yanlış bir tutum olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Dini kitapların satılması, manevi değerlerin ticaret haline getirilmesi demektir ki bu, İslam inancına göre kesinlikle doğru değildir. Allah’ın sözleri, insanların kalbinde manevi bir değer taşır, bu yüzden bunları maddi kazanca dönüştürmek, dinin kutsallığına zarar verir. Allah’ın sözleri üzerinden maddi kazanç elde etmek büyük bir sapkınlıktır. Kur’an dinin bir ticaret değil bir teslimiyet ve paylaşım yolu olduğunu bildirir. İslam’da insanın canı ve malı bile Allah’a adanmışken O’nun sözlerini maddi kazançla satmak nasıl meşru olabilir? Tevbe suresi 111. ayette, Allah müminlerden canlarını ve mallarını, cennet karşılığında satın aldığını bildirir. "Şüphesiz Allah müminlerden canlarını ve mallarını cennet onların olmak üzere satın almıştır. Allah yolunda öldürürler ve öldürülürler. Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da üstlendiği gerçek bir sözdür. Ve kim sözünde Allah'tan daha eksiksizdir? O halde O’nunla yaptığınız alışverişinizle müjdelenin. Ve işte o büyük başarıdır." Bu ayet, müminlerin Allah’a olan bağlılıkları ve bu bağlılığın karşılığında Allah’ın onlara cenneti vaadettiği gerçeğini ortaya koyar. Allah’ın verdiği bu söz, kutsal kitaplarda yer almakta olup, bu ilahi sözlerin herhangi bir şekilde ticari bir kazanç aracı haline getirilmesi, manevi değerlerin kirletilmesi anlamına gelir. Kitaplar, dinin öğretilerini içeren birer araçtır ve Allah’ın verdiklerine karşı saygı ve sevgi, onları ticaret yaparak satmakla sınırlı olmamalıdır. Gerçek ticaret Allah ile yapılan bir ahit üzerine kuruludur. Cennet karşılığında canı ve malı feda etmektir bu ticaret. İlahi kelamlar ise bu uğurda insanlara yol göstermek içindir satışa sunulacak metalar değil. Dini kitapların ticari metaya dönüştürülmesi sadece teolojik açıdan değil toplumsal açıdan da sakıncalar doğurur. Herkesin dini bilgiye ulaşma hakkı vardır. Ancak kitapların fiyatlandırılması özellikle ekonomik zorluklar yaşayan bireyleri bu bilgilerden mahrum bırakabilir. Dinin en temel amacı ise tüm insanlara ulaşmak ve onların kurtuluşuna vesile olmaktır. Eğer dini kitaplar sadece parası olanlar tarafından temin edilebilirse, bu durum toplumda dini bilgiye erişimi zorlaştırır ve manevi değerlerin halk arasında yayılmasını engeller. İslam’da bilginin yayılması bir ibadet olarak görülür. Dini metinlerin yayılmasını ticari kaygılardan arındırmak ve manevi kazanca dönüştürmek mümkündür. Bu noktada aşağıdaki yöntemler uygulanabilir:

  1. Kendi imkanlarıyla basıp dağıtma: Bir kişi bir işte çalışarak aldığı maaşla her ay 1-2 adet dini kitabı dijital baskı merkezlerinde bastırabilir ve ücretsiz dağıtabilir. Bu bir yılda onlarca kişiye ulaşmak demektir. Aynı kitabı değerli bulanlar da aynı yöntemi benimseyebilir.
  2. Hayır kurumlarıyla iş birliği: Vakıf, dernek ve cami çevreleriyle iş birliği yapılarak kitapların masrafları karşılanabilir. Böylece dini yayma görevi toplumun ortak bir hizmetine dönüşür.
  3. Dijital paylaşım: PDF, e-kitap veya sesli kitap şeklinde internette ücretsiz olarak yayınlamak maliyetsiz ve etkili bir yöntemdir. Basılı kitap isteyenlere telif izni verilip diledikleri yerde bastırmalarına olanak tanınabilir.
  4. Kitlesel fonlama: Fonbulucu, Fongogo gibi platformlar aracılığıyla “Bu kitabı ücretsiz dağıtmak istiyorum” diyerek kampanya başlatılabilir. Bu aynı zamanda kitaba destek olmak isteyenlere de fırsat sunar.
  5. Hayır zinciri kurmak: “Bu kitap ücretsiz ama senden tek isteğim ya bir başkasına ver ya da baskı için bir katkıda bulun” denilebilir. Bu yöntemle kitap hem yayılır hem de bir iyilik ağı oluşturulmuş olur.
  6. Takas usulü yaymak: “Bu kitabı istiyorsan bir kişiye dijital kopyasını gönder” gibi şartlarla takas sistemleri kurulabilir. Bu hem görünürde ücretsizdir hem de manevi değeriyle yayılım sağlar.
    İslam dini, bireyler arasında ayırım gözetmeksizin herkese hak ve sorumluluklar yükler. Engelli bireyler de Allah’ın kulları olarak O’na ulaşma ve dini bilgiye erişme hakkına sahiptir. Dolayısıyla, dini kitapların ticaretten arındırılarak herkese, özellikle de dezavantajlı gruplara ücretsiz ve ulaşılabilir şekilde sunulması, dinin özüne ve Kur’an’ın evrensel mesajına uygundur. Bu bağlamda, engelli bireylerin dini bilgilere rahatlıkla ulaşmalarını sağlamak için şu yöntemler uygulanabilir:
  7. Sesli Kitap Formatı (Audio Kitaplar):
    Görme engelliler için sesli kitaplar hayati önemdedir. Dini kitaplar seslendirilerek internet ortamında, mobil uygulamalarda ya da sesli kitap platformlarında ücretsiz sunulabilir. Gönüllü seslendiriciler ya da ücretsiz mobil uygulamalar bu alanda büyük katkı sağlayabilir.
  8. Braille Alfabesiyle Basım:
    Görme engelli bireyler için Braille (kabartma) yazı ile basılmış dini kitaplar hazırlanabilir. Bu basımlar birey ya da kuruluş destekleriyle fonlanarak cami, kütüphane, okul ve rehabilitasyon merkezlerine dağıtılabilir.
  9. İşaret Dili Videoları:
    İşitme engelli bireyler için Kur’an ayetlerinin ve dini içeriklerin işaret diliyle anlatıldığı videolar hazırlanmalıdır. Bu videolar YouTube gibi açık platformlarda ücretsiz yayınlanarak geniş erişim sağlanabilir.
  10. Basitleştirilmiş Dil ve Grafiklerle Açıklama:
    Zihinsel veya öğrenme güçlüğü yaşayan bireyler için sadeleştirilmiş, görselleştirilmiş dini anlatımlar oluşturulabilir. Bu kitaplarda kolay anlaşılan dil, büyük puntolar, resimlerle anlatım ve adım adım açıklamalar kullanılabilir.
  11. Erişilebilir Web Siteleri ve Mobil Uygulamalar:
    Engelli bireylerin kullanabileceği ekran okuyucu uyumlu, kontrastlı yazı tipi destekli, sesli içerik içeren dijital platformlar hazırlanmalıdır. Özellikle mobil cihazlara uygun hafif yapılı ve reklamsız uygulamalar, dini bilgilere erişimi kolaylaştırır.
  12. Gönüllü Destek Ağı Kurulması:
    Fiziksel engeli olan bireyler için evlerine dini kitap götüren, onlara bire bir anlatım yapan gönüllü destek ekipleri oluşturulabilir. Bu, hem toplumsal dayanışmayı artırır hem de dinin sevgi ve paylaşım yönünü pekiştirir.
  13. Kamu ve STK İş Birliğiyle Ücretsiz Dini Eğitim Kursları:
    Belediyeler, müftülükler, vakıflar ve dernekler engellilere özel ücretsiz dini eğitim kursları düzenleyebilir. Bu kurslar hem yüz yüze hem de çevrim içi olarak yapılabilir.
  14. Duygusal ve Manevi Rehberlik Sunulması:
    Engelliliğin getirdiği psikolojik yükler dikkate alınarak, dini metinlerin ruhu çerçevesinde moral ve motivasyon içerikleri hazırlanabilir. Ayetlerle umut veren, sabrı ve tevekkülü anlatan içerikler, bireylerin maneviyatını güçlendirir.
    Dini bilgi, Allah’ın bütün kullarına bir emaneti ve rehberidir. Bu emaneti ticarete konu etmeden, engelliler dahil tüm insanlara ulaştırmak hem bireysel bir sorumluluk hem de toplumsal bir görevdir. Herkesin dinî bilgilere eşit, kolay ve ücretsiz erişimini sağlamak, Kur’an’ın adalet, merhamet ve kardeşlik ilkelerinin yaşanmasıdır. Dini kitapların ücretsiz paylaşılması bir sadakadır, sevap kaynağıdır. Ama bu paylaşımın engellileri kapsaması, sadakayı daha da yüceltir. Çünkü Allah’a en sevimli işler, kullarına en faydalı olanlardır. Sonuç olarak İslam’a göre dini kitapların satılması ve dini bilgilerin maddi kazanç amacıyla kullanılması, büyük bir yanılgıdır. Allah’ın sözleri, insanlar arasında ücretsiz paylaşılmalı ve öğretileri sadece birer ticaret aracı haline getirilmemelidir. Dini bilgilerin, kitapların ve Allah’ın sözlerinin bir ticaret aracı haline getirilmesi, hem ilahi mesajın ruhuna hem de toplumsal adalete aykırıdır. Bakara Suresi 79. ve Tevbe Suresi 111. ayetler bu konuda net bir rehber sunar. Dini kitaplar parayla değil, gönülle, samimiyetle ve manevi kazanç niyetiyle yayılmalıdır. Bunu yapan kişi hem kendi ahiretini kazanır hem de Allah’ın kelamını daha geniş kitlelere ulaştırmış olur.

Yorumlar

Başa Dön