"Yazmak, bir hayaletle güreşmek gibidir; kazanırsan kimse inanmaz, kaybedersen kimse görmez." - Virginia Woolf"

Dolunaysız sürgün

Mevsimleri yaşadığım yere ait

yazı resim

DOLUNAYSIZ SÜRGÜN

Güneş batmadan doğardı dolunay
Sıradağları gözlerimizin önünde
Korkuturdu puslu, sarı gövdesi
Oturduğu gökyüzünde sihrin gücünde
Büyülü geçerdi bütün gece

Cibinlikte yarı uykulu, yarı uyanık
Sabahları güneşle uyandırırdı
Nöbet değiştiren gece kuşları

Kış gelmezdi hiç poyrazdan
Çatlayan eller olurdu sadece
Sıcaktı hep aylar ansızın gelip geçen

Şimdi yazı olmayan geceler
Bu sürgün kekremsi hayatlar ülkesinde
Hiç söylemediler nasıl sevilir alıçtan bozkır

Ağzımızı yakar çocuk tadında nar
Duyulmaz bozlaklarda ne dolunay
Ne sıcak geçen akşamlar
Özlüyorum, razıyım yaban mersinlerine
Sadece istediğim biraz, bizim oralar

KİTAP İZLERİ

Nasipse Adayız

Ercan Kesal

Ercan Kesal’ın Trajikomik İktidar Oyunu: "Nasipse Adayız" Her siyasi kampanya bir absürtlükler tiyatrosudur, ancak Ercan Kesal, "Nasipse Adayız" ile bu dramanın Türkiye'ye özgü sahnesinin perdesini
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön