''elvedadan sonra gozumdeki hatiralariyla
gunes, gunes ulkemi terk etti''
Ben gidiyorum
Zaman gidiyor
Sana bir kaç çiçek ismi tutacaktım ve bir kaç isimde çiçek açacaktı biliyorum
Ben öyle uzak bir şehir gibi
Havasından kaçışan kuşlar ve yerde taburelerin biçimlendiği sırça köşkler ve dizlerime kadar balçık ve Kara bulaşmadan
Bir gün ve bir gün içinde
Kendi ezberime aykırı duracak şekilde
Kaybettim pusulamı
Issız ve sözsüz bir arazide meçhul bir tarh içindeyim
Yüzüm gözüm sen içinde
Hiç çiçek açmamış ve hiç kapanmamış bir kapı kalmamış sanki
Her yerde bir veda sesi ve bir diğerine soruyorum en çok hangi renge yakışır bir çiçek diye
ve renkler azalıyor ellerimde..
Ben gidiyorum zaman gidiyor
Sanki tüm Dünyada bir zaman kendi içinde susarak sana doğru yol alıyor..
O hiç görmediğim cennet bahçelerinden bir çiçek senin gidişinle yer yüzüne düşüyor..
Ağlamak mı bu?
Ardı sarılmayan bir dur biçimi mi yoksa?
..Ben şimdi gidiyorum..
Ellerin durmak..sızın doğmamış bebeklerimin saçlarında ölüyor..