En Olmadık II

bedenin sıcak dokusu; yaşandıkça bolaran ve sonunda içine sığ geldiğim bolarmış teninle sürgün giyildiğim

yazı resim

Toprak yeşili sarısında
ot gibi
büyüyecek; doyduğum sofra

kaç kişilik yalnızlıktır giydiğim
kaç kişilik değer ettim.

şu ellerimin mahçupluğu
hikayeleri buruşuk
sayfalarda kalan
küskün çocukların
paçalarından yere düşen
çamur gibi
tok, kirli ve kurumuş
ellerim
on parmaktan şekerli
yalnızlıklarımı hesaplamaya pek maharetli

Çeneme telkinlenen bileğim
ve ellerim işte
besbelli
çeneme
tüneyen
düşündüğümün yorgun vaktinde.
yüzüm yorgun düşmesin diye;
bir rüzgar gibi
geçip gittiğim yaşamların sonunda
çeneme dayadığım çıtasıyla
tüm gücüm;
ellerimdedir.

Anların sıcak kuşkusu
biraz kıymık biraz ıslak dil
yaşlandıkça yumuşayan
çekiştirilip çekiştirilip
bolaran tenin gibi
üstüme giydiğim
an;
bedenin sıcak dokusu;
yaşandıkça bolaran
ve sonunda içine sığ geldiğim
bolarmış teninle sürgün giyildiğim.

ellerimle güç. en. derim
çeneme yaslanmış hayatım
ömrüm omiriliğine sıkılmış bir kurşun gibi
seni bize boyun eğdiren
..

çıtası kırlıyor bileklerimin
ağzımın kurşun yarası
bir kürdan gibi dilime doladığım
iki kelimeyle vurulur;
ne olamadık?

çocuk bahçelerimin ıssız evi
karın ağrımın sesi olmadı
ben
yalnızlığımın sesini çektim içime;
ne yüreklidir O kalbim!

dört yana geçtiği,
saçlarının arasında ıslıktan bir rüzgarla koşuşturan
bir at gibi
dolaşmak;
kan gibi.
tek bildiği;
bedenimde.
henüz gece örtüsünü giymeden gün
uykumda kalbimle seni bana kuşar.
kırmızısıyla içime çektiğim
kalbime sığınan
yalnızlığındır giydiğim .

Başa Dön