Bitti diyor sus oluşun
bendeki başlangıçları bilmeden
sen susarken
konuşmak acıtıyor dudaklarımı
kanıyor imgeler sesimde
işte bir şiir daha asıyorum yokluğuna
bir gece daha sensiz
bir gece daha sessiz
ayrılık kapıyı çalıyor yine
heybesinde hüzünler
ve biliyor ki demleniyorum
birkaç meze getirmiş
ayık yüreğime
ey asi sevmelerim
bari dilime hükmetme
seni seviyorum dedirtme
delirtme beni delirtme
sevilmeyi beceremiyorsun işte
nedendir bu ayak direme
haydi topla valizini
sevgileri hüzünleri
yalnızlığı sarılmaları
doldur ve düşelim yollara
gidelim bu şehirden
bir ada da uyanalım
alnımızdan öpsün gün
denizle sevişelim
karabataklara anlatalım derdimizi
ayaza düşen dünlere
atsın oklarını güneş
bilir misin
ayakların denizde
ne güzeldir mehtabın seyri
yangınlarını alır su
tuzunu dağlar yaralarına
hele biraz çakırkeyifse gecen
en neşeli şarkılar da bile
akar zehri gözlerinin
karışır yakamozlara
bak fener adasının ışığına
say on dörde kadar
yanacak şimdi
bir ışık huzmesi düşecek suya
anlık olacak aydınlığı
tıpkı gülüşlerim gibi
değil mi
şimdi çevir başını göğe
haykır son kez sevdiğini
dünyanın her yerinde
her dilinde aynıdır sevginin sesi
haykır ki
duysun en suskun
en dilsiz
ama en çok sevilen serseri.
27/Haziran/2006
Avşa günlüğünden
22:02