Eylülsüz

Ve yeniden / Ve yeniden / Var ediceksin kendini içimdeki yitik mevsimden. /

yazı resim

Sen Eylül’ü sırtından vuralı beri,
ölü Eylül’lerin yasını tutuyorum.
Sorsalar ben bile bilmiyorum kaç Eylül gömdüm yüreğime.
Kaç Eylül’dür seni özlüyorum.
Eylül’ler geldi, Eylül’ler geçti takvimlerimden.
Eylül’ler yağdı geceler boyu ardından.
Ezberledim bilmediğim tüm şarapların tadını,
dudaklarındaki Eylül tadına inat.
Içim dışım Eylül sancıları,
Özlemindi tenimi yakıp kavuran.
Çoktan sildim gölgenin ayak izlerini kaldırımlarımdan ama,
silemedim Eylül kokunu saçlarımdan.
Kahroldum.
Eylül sevmelerinin,
Eylül sevişmelerinin o hüzün rengindeyim.
Eksik senden sonra seviştiğim tüm kadınlar.
Boğuldum.
Eylülsüz sevişmelerin gel-git lerinde.
Dağıldım Eylül gözlerinin içinde,
Bir Eylül’den bir Eylül’e savruldu her parçam.
Kandillerin isinden sürmeler çektim gözlerime.
Gözlerimde gözlerinin izleri.
Hapsettim gözlerini gözlerime.
Çığlık çığlıksın kulaklarımda,
aldığım her nefeste, uyandığım her sabahtasın.
Sensin aynada her kendime baktığım.
Deliriyorum.
Kazıyorum tırnaklarımla tenini.
Seni sıyırıyorum tenimden.
Çırılçıplağım.
Ama biliyorum.
Yeniden
Ve yeniden
Ve yeniden
Var ediceksin kendini içimdeki yitik mevsimden.
Erkekler ağlamaz deme.
Bak ağlıyorum.
Dön artık.
Eylül’süz ölüyorum.....

Başa Dön