gitmelerine alışık değilim dedim
boşluğun kör kuyusuna bıraktın aksini
toprağı dilsiz yollardan çekip gittin
seni sevmiştim oysa seni sevmiştim
filozof kitabı okuyordum seni tanıdığımda
içinde evrenin bilinmezleri yatıyordu
çoktan unutmuştum varoluşu kimyayı cebiri
elimdeydi, yıkamıyordum
gözüme sürüldükçe haz veriyordu
kalın kitapların bilgin kiri
aşktan yaşamdan kaçıp içine saklanmıştım
biliyordum aşkı içindeki gizemli serüveni
çok defa yaşamış çok defa inip çıkmıştım
o ömür törpüsü merdiveni
seni bütün bilginlerin üstünde tutuyordum
üstündeydin platon’un avicennanın farabinin
endülüs akşamı gibiydin beş yüz yıl öncesinin
güneş gibi sakin imkansız bir yangındın
neye sığınıyorsam ötesinde bekleyendin
tütün kokar gibiydi bakışların
ruhumu sarhoş eden acizliğe demirleyen
güvercin kanatlı masallar üfleyendin
gitmelerine alışık değilim dedim ya
bu kent alışamadı yokluğuna bende
en kadim filozoflar da
sayfalar hala seni anıyor sayfalarca yazılsan da
........................z.ersoy