vakit varken
yürüyelim sahil kenarında
ya da tarlaların ortasından geçen
toprak kokulu bir yolda
ellerin ellerime
sıfır kilometre uzaklıkta olsun
yapışık bulutlu mavi göğün altında
gülümseyelim öylesine
bizi solukla besleyen hayata
vakit varken
selam gönderelim eşe dosta
şehir parkında oturalım
üzeri iç içe geçmiş kalplerin
bıçak ucuyla çizildiği bir bankta
hayran kalalım
her bakışta yeniden
bizi farklı gösteren beceren
sihirbaz ruhlu hayata
vakit varken
uzun bir roman okuyalım
kahramanlarıyla dertleşelim
satır aralarında
dostlarımızı tanıtalım
sevginin evrene dar gelen bedenini
ve evrenin bu yüzden
giderek genişlediğini
Galile’nin boş yere ölmediğini anlatalım
Gorki’nin hayalle besleyip
hayata bağladığı kahramanına
ve sevgilim
henüz vakit varken
yani ölüm
mesafesiz bir uzaklıkta
bize sunulmuş sürenin tersi kadar
durmaktayken hala
doldur kalbimin çukurunu soluğunla
sarıl sarıl bana
güvercinleri de anlatalım
zeytin dalı taşımaktan
vazgeçmeyeceklerini asla
çocuklara...
.........................z.ersoy