Gebe Kalalım Merhamete

Geçenlerde bir yazı okudum, bir araştırma sonucu. Diyor ki: “Anadili İngilizce olan,olmayan bilmem ne kadar memlekette yapılan araştırmaya göre İngilizce’deki en güzel sözcük Mother(Anne) imiş.”

yazı resim

Şefkatle açılıyor dünya. Her yeni gün, günlük güneşlik oluyorsa bunun temelinde güneşten gelen şeffaf şefkat tanecikleri gizli. Merhamet sünbüllenip yüreklerimize çöreklendiğinde yaşadığımız şey değil midir, huzur?!

Geçenlerde bir yazı okudum, bir araştırma sonucu. Diyor ki: “Anadili İngilizce olan,olmayan bilmem ne kadar memlekette yapılan araştırmaya göre İngilizce’deki en güzel sözcük Mother(Anne) imiş.” Father(Baba)’ın listede ilk ona bile giremediğini de göz önünde bulundurursak, gayet ilginç bir durumla karşı karşıyayız.

Neden başka bir kelime, mesela “baba”, değil de “anne”?

Merhamet öyle büyüktür ki, aşk’ı bile kapsar. Derinlerde gizli her mutlu ânımızı şöyle bir süzsek, kuvvetle muhtemeldir ki bizi en mutlandıran duygu yine şefkat ve merhamettir. Bizde dercedilmiş bu kadar güçlü bir duygu pınarının kaynağı ne ola ki?

Çağrışım : Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla... Peygamberimizin en önemli sıfatı da “Rahmet Peygamberi” değil miydi?!

Annelerden devam etmeli..

Bebek, babasının kanından annesinin damarlarına düştüğü andan itibaren rahimde kendisi için müthiş yumuşak bir yer ayarlanır. Rahimde büyüyen, yetişen bebek sevgiyi de parmağıyla beraber emer annesinden…

Şefkat, annelerden yayılıyor yeryüzüne. Annelere maverâdan dokunuyor usulca. Sessiz ve derinden işliyor mekanizma.

Peki sayın insan;
“Merhametin yok diyelim nefsine,
Merhamet etmez misin evlâdına?”

12.01.2005

Başa Dön