Gece'nin Tomografisi

Mavi ve sonsuz sokakların , kefen giymek bilmezcesine yaşadığına tanıklık ettiğim zamanlardan geriye kalan , aslında hiç yaşanmamış olan zamandı.

yazı resimYZ

Siluet canlıdır.
Gölge de öyle.
Mavi ve sonsuz sokakların , kefen giymek bilmezcesine yaşadığına tanıklık ettiğim zamanlardan geriye kalan , aslında hiç yaşanmamış olan zamandı.
Kentin tüm kaleleri yeniden duvar ördü üzerime.
Yalanların bal tutup parmaklarını yaladığı gecelerde , tek bir doğru kelimenin peşinden gitmek uğruna devirdim duvarları .
Kent bana yalan söylüyor.
Kent gizliyor. Gizlemenin kılıfına uydurmak için milyonlarca insanı tek bir ağızdan haykırtıp üzerime salıyor.
Yağma yok kılıcım elimde.
Dövüşmeden inanmak yok yalana.

Siluet , tam bu esnada beliriverir apansız . Elinde ışıktan bir huzmeyle , huzmeyi yüzüme tutup sorgular beni. Sorduklarının gerçekliğini kendi de bilmez. ‘’Sor ! ‘’ demişlerdir ona .
Siluet bir piyon .
Piyon olduğunun fakında olmadan sorar sorularını.
Gölge ise tutanakçısıdır .

Kılıcım hala elimde.
Savururken kente kılıcı , çeliğin tattığı her kan , başka bir gruba aitmişçesine tanışır birbiriyle.
‘’Selam ! Ben az önce ölen bir şiirin kanıyım . peki sen ? ‘’
‘’ Ben kan bile değilim . Bir yalanın kanıymış gibi yapıyorum . beni ele verme ! ‘’

Kılıcım da batar ihanetin en koyu kanına .
Tek bir yol kalır geriye.
Bir ayna bulmak ve sormak aynadaki siulete
Seppuku mu ? harakiri mi ? seç bakalım .
Ayna seçimini yapar ve en kalın yerinden bir parçasını verir elime.
***
Uyanır kent.
Otobüse biner , gider. Hiç gece yaşanmamışçasına.

Yorumlar

Başa Dön