"Ne kadar da çok 'yeni ben' görüyorum, eskileri yeterince 'ben' olamamış gibi." - Oscar Wilde"

Öfke... Kokmayan Salgı

Aritmetik bir formüle vurursak eğer , İnsanın ruhunun karesi'nin öfkesi ile olan açısı evrene eşittir.

yazı resim

Köpek olmalıydım ..
Hem öfkenin kokusunu alabilir , hem de rahatça , hayvancasına çıkarabilirdim dışarıya. Tıpkı beni gezmeye çıkaran sahiplerim gibi bende öfkemi tasmalar , dışarı çıkarır , sonra çözer çimenlerin üstüne akmasına izin verirdim .
Sürpüntücüler süpürür sonra ..
Öfke renksiz gibi görünür ama renklidir. Renklerinin koyuluk derecesi şiddetiyle doğru orantılıdır. Aritmetik bir formüle vurursak eğer ,
İnsanın ruhunun karesi'nin öfkesi ile olan açısı evrene eşittir.
Nasıl çıkarmalı dışarıya ?
Kişiden kişiye değişir belki de. Bende kontrolsüz gelişen bir algıda bilinç kaybı öfke. Ne kelimelerin , ne bedenin sınır tanımadığı bir tür kusmuk öfke. Öyle bir çıkıyorki ruhumdan , ruh rahatlatıcı hiç bir müsekkin o an görevini yapmıyor.
Görevsizlik kararı verilmiş bir kimyasal oluyor..
***
Gittim .
Yol aktı ben gittim .
Ben gittim yol aktı.
Aktıkça vurdum ruhumun içindeki öfkeyi.
belki de tek müsekkin yol oldu.
Yol bitince ben bittim .
Ben bitince öfkede bitti.
Döndüm .

KİTAP İZLERİ

Eşekli Kütüphaneci

Fakir Baykurt

Fakir Baykurt’un Vasiyeti: Kapadokya’da Bir Umut Destanı Bir yazarın son eseri, genellikle edebi bir vasiyetname niteliği taşır; kelimelerin ardında bir ömrün birikimi, son bir mesaj
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön