Gri Yollar

Bir gri, bir yol gibi, ne siyah ne beyaz, ne başlangıç ne bitiş, bir yol gibi, öylesine arada, öylesine belirsiz

yazı resim

Bazen o kadar çok yazmak istiyorum ki. O an elime kağıt kalem verseler, ne kalem yeter kafamdakileri, kalbimdekileri aktarmaya ne de kağıt. O kadar çok birikiyor ki, bazen yolda, bazen bir çocuğun bakışında, bazen bir gözyaşında, bazen bir yıldızda, bazen mavide, yeşilde, gride, bazen bir melodide, bir tabloda ya da bir güvercinin, kedinin gözlerinde. O zaman susuyorum. O anı yaşamak istiyorum kendimle ve onunla. En çok da kendimle.

En çok yollar dolduruyor beni. Çocuklarıyla, karanlık yıldızlarıyla, dumanlı dağıyla, bilinmezleri saklayan sisiyle, maviyle, yeşiliyle, en çok da grisiyle Bir yol, bir ucundan bir ucuna; beklenen ve bekleyen En uzun özlemlere gebe Biraz ayrılık biraz kavuşma Biraz hayal biraz gerçek

Otobüsün penceresinden bakarsın, için garip bir duyguyla dolar. Her hücrende hissedersin bu karışık duyguları. Ayrılırken aslında kavuşmaya gidersin bir yandan. Kendi sesinle, kendi benliğinle başbaşa kalırsın. Aklındaki soru işaretleri her sokak lambasından açığa vurur kendilerini. Saklamaya susturmaya çalışırsın ama nafile

Bir çocuk, babasının elini sıkı sıkı tutar gecenin karanlığında. O zaman bir anda babanın elini minicik ellerinde bulursun, diğer elinde minik bir çikolata, en sevdiğinden. Annenin yanına giderken, bir de küçük kardeşine aldığın çikolatayı hissedersin parmaklarının arasında. Bir sokak lambası gelir, ellerin bomboş, baban uzaklarda

Yanında hiç tanımadığın kız ağlıyor, sessizce Ayrılıyor, kavuşmak için yola çıkmasına rağmen. Birer damla gözlerinden iniyor. Yakıyor tenini, acıtıyor yüreğini İçindeki yangını hatırlıyorsun. Kimseye söyleyemediğin yangını. O zaman da hissettiğin keşkeleri bir an tüm benliğinle tekrar hissediyorsun. İçin acıyor ve birer damla yaş tenini yakarak iniyor, bir gride buluşuyor. Bir gri, bir yol gibi, ne siyah ne beyaz, ne başlangıç ne bitiş, bir yol gibi, öylesine arada, öylesine belirsiz ]

Başa Dön