Asfaltın kenarında kendi kendine biten bir günebakanda aklım
Biraz ötesinde bir tarla dolusu benzeri, kendi gibi olan varken
O asfaltın kenarında dikiliyor ince boynuyla, bir başına
Sessiz, hışırdayacak yaprağı bile kalmamış üstünde rüzgardan
Tarladan geliyor birbirine dokunan diğerlerinin hışırtısı kulağına
Eğiyor boynunu yere, bakıyor gövdesini olduğu yere çivileyen köklerine
“Söksem” diyor “kendimi şu yalnızlıktan, köklerimi koparsam atsam çok uzağa”
“Ama nasıl beslenirim ve dikilirim ki ben bir daha ?
Yok olmadan kopmak mümkün mü toprağımdan acaba ?”
Değil küçüğüm, değil ne yazık ki…
Ya olduğun yerde kalacaksın, tek başına bile olsan kökünle doyacaksın
Veya köklerini koparıp rüzgarla savrulacaksın,
Fakat bil ki o tarlaya konsan bile ayakta kalamayacaksın
En iyisi sen gel beni dinle, dik dur ve asla üzülme
Kaldır başını güne, bak sana yönelen ışığa ve sıcağa
Bak ki renk gelsin yüzüne, güç gelsin gövdene.
Kalabalığın içinde olmak meziyet mi sanırsın?
Esas mesele senin gibi tek ve dik olup, her şeye rağmen hayata direnmekte.