Çok fazla inandık. Çok fazla güvendik. Çok fazla kaybettik. Suçlusu aslında biziz ama başkalarını suçlamayı seviyoruz.
Adalet ve Kalkınmayla kandırıldık. Dünya'nın her yerinde her insan adalet ve kalkınma ister. Bizde adaleti herkes göremedi. Kalkınma ise herkese nasip olmadı. Yakın olanlar güçlendi, susanlara dokunulmadı, karşı çıkanlar ise yandı.
Cumhuriyet ve halk ile kandırıldık. Her insan toplumundaki herkesin eşit şartlarda olmasını ister. Bireyler halkıyla beraber huzur, birlik ve kardeşçe yaşamak ister. Bu olmadı, olamadı. Sadece sözler söylendi, maskeler takıldı.
Milliyetçilik ile kandırıldık. Bir karış toprağı için ölmeye hazır olan insanların boşu boşuna öldüğünü anladık. Bombaya basan, kafasına mermi sekenler şehit ilan edildi. Sözler söylendi, çözüm ise yaratılmadı. Hainin aslında bunca senedir farklı ırktan olanın değil içten olanın olduğunu anladık.
Din ile kandırıldık. Dinden bahseden herkesin güvenilir, inançlı, Allah korkusu olan kişiler olduğunu zannettik. Son model araç kullananların, en güzel evlerde yaşayanların bu kişiler olduğunu fark ettik. Üzüldük. Sineye çektik. Allah' a havale ettik. Yine de özenip, kıskanıp, kin tutmadık.
Güçlü her zaman kazanıyor. Para her zaman kazanıyor. Zaman geçiyor. Biz ise birbirimizi aşağılamakla uğraşıyoruz. Taraflara ayrılıyoruz. Birbirimizi anlamıyoruz. Sadece kendi düşüncelerimiz için savaşıyoruz. Bu yüzden hepimiz salağız. Hepimiz kaybediyoruz.