"Tanrım, bu kadar çok kitap yazmak için yaşamak zorunda mıyım?" - Virginia Woolf (kurgusal)"

İkti̇darin Tuzaği

Antik Mısır'dan günümüze, insanların putlaştırdığı güç, iktidar ve zenginlik kavramlarını sorgulayan şiirsel bir metin. Firavun'un kibrinden modern çağın gizli putlarına uzanan bu düşünce yolculuğu, insanlığın her dönemde kendisine tanrılar yaratma eğilimini eleştiriyor. Tarih tekerrür ederken, gerçek inanç ile sahte tapınma arasındaki ince çizgiyi anlatan etkileyici bir sorgulamadır.

yazı resim

Firavun'un gölgesinde yürüyen halk,
"Ben sizin en yüce Rabbinizim" sözüne kandı.
Putlaştırdı gücü, iktidarı, zenginliği,
İnsan eliyle yapılan tanrıların karşısında eğildi.

Hâmân'a dedi: "Benim için bir kule yap,
Belki Musa'nın Tanrısına çıkarım."
Ne büyük kibir, ne korkunç bir yanılgı,
Bir kul nasıl Yaradan'a meydan okur, anlamadım.

Taş putlar değil yalnız tapınılan,
Mevki, şöhret, para da olur kimi zaman.
Nebi İbrahim sormuştu: "Bu heykeller nedir?"
"Babalarımızı onlara tapar bulduk" dediler her an.

Günümüzde de putlar hükmeder nice kalbe,
Kimi tapar paraya, kimi iktidarın ateşine.
Liderleri yüceltip tanrısallaştırır bazıları,
Düşer müşrikliğin karanlık dehlizine.

Firavun'un kavmi sadece tarihte kalmadı,
Her çağda yeniden doğdu, farklı suretlerle.
Güç sahipleri kendilerini ilah sandı,
Ve halk boyun eğdi putlaştırdığı kimselere.

"Ve firavunun buyruğu doğruya yöneltici değildi"
İşte bu söz, tüm zalim iktidarların özeti.
Allah'ın yerine koyar kendini insan bazen,
Akar göz göre göre fıtratının berrak nehri.

Mısır'ın firavunu dün, bugünün güç sarhoşları,
Aynı yanılgının farklı yüzleridir aslında.
Allah'tan bağımsız güç vehmedenlerin
Son bulacak saltanatı, kaçınılmaz akıbetinde.

Bir insan nasıl ilah olur, bir kul nasıl tapılır?
Oysa her can, her nefes emanettir Hak'tan.
İktidarın sarhoşluğuyla unuttular hakikati,
Şeytanın tuzağına düştüler, çıkamadılar asla.

Her devirde var Firavun'un izini sürenler,
Kemalizm'de, kapitalizm'de, her türlü -izm'de.
İnsanı putlaştırıp ilah mertebesine çıkaranlar,
Şirkin modern halini yaşatır kalplerinde.

Ey insanoğlu, uyan artık bu gaflet uykusundan!
Yalnız Allah'tır tapılmaya layık olan.
Ne firavunlar, ne putlar, ne dünyevi güçler,
Hiçbiri değildir hakiki kudret sahibi olan.

Güç ve iktidar geçicidir, tıpkı bir gölge gibi,
Güneş batınca kaybolur, kalır yalnız hakikat.
Allah'ın adaleti karşısında eğilecektir her baş,
Şirkin her türlüsünden arınmaktır asıl kurtuluş, necat.

Yorumlar

Başa Dön