**İslam'da insan hayatının her anı, Allah'ın takdiri ve izniyle şekillenir. Kuran-ı Kerim, insanın varlık sürecine ve hayatının belirli bir süreyle sınırlı olduğuna dikkat çeker. Allah, insanın yaşamını planlarken belirli bir sürenin içinde yer almasını sağlar ve her bireyin ölüm zamanı O’nun iradesine bağlıdır. İlk olarak, Ali İmran suresinin 145. ayetinde, "Allah'ın izni olmadan bir kişi için ölmek yoktur. Belirli bir süreye göre yazılmıştır. Ve kim dünya sevabını isterse ondan veririz ve kim ahiret sevabını isterse ondan veririz. Ve şükredenleri ödüllendireceğiz." denilmektedir. Bu ayet, insanın hayatının tamamen Allah’ın kontrolünde olduğunu vurgular. Hiç kimse kendi ömrünü uzatamaz veya kısaltamaz; ölüm, belirlenmiş bir sürenin sonunda gerçekleşir. Ayrıca, bu ayette, her insanın dünyada ya da ahirette karşılığını almak üzere bir tercih yapacağına değinilir. Bu durum, insanın nihai amacını, Allah'ın iradesine göre belirleyip buna göre bir yol izlemesini gerektiğini gösterir. Benzer şekilde, Enam suresi 2. ayetinde "O ki sizi kilden yarattı. Sonra sürenizi belirledi. Ve onun katında belirlenmiş bir süre vardır" ifadesi yer alır. Bu ayet de insanın yaratılışından itibaren belirlenen bir ömre sahip olduğunu ve Allah'ın takdirinin ötesinde hiçbir şeyin olmayacağını anlatır. İnsanlar bazen kendi ömürleri üzerinde kontrol sahibi olmayı arzulasa da, Kuran’a göre insanın yaşam süresi ve zamanı yalnızca Allah'ın takdirindedir. Yunus suresi 49. ayette ise "De: Ben Allah'ın dilediği dışında kendime zarar veya yarar dokunduramam. Her ümmetin bir süresi vardır. Süreleri geldiği zaman ne bir saat öne alınırlar ne de geriye bırakılırlar" denir. Burada, insanın yaşadığı süreyi değiştirmesinin imkansız olduğuna, her varlığın takdir edilen süresinin nihayet bulacağına işaret edilir. Bir toplum veya birey, Allah’ın belirlediği zamanı yaşar ve hiçbir şekilde bu zaman dilimini ne uzatabilir ne de kısaltabilir. Bu ayetlerde yer alan mesajlar, hayatın geçici olduğunu, insanların kendi sürelerinin ötesinde bir güce sahip olmadığını, ancak bu süreyi nasıl değerlendireceklerinin kendi iradelerine bağlı olduğunu öğretir. Allah’ın takdiri, her şeyin en hayırlısı olarak kabul edilir. İnsanlar, ahirette alacakları karşılık için doğru yaşamaya çalışmalı ve bu dünyadaki zamanlarını verimli kullanmalıdırlar. Kuran'daki bu öğretiler, insanın ölümünü kabul ederek ve takdiri doğru bir şekilde anlaması gerektiğini vurgular. Sonuç olarak, Kuran’daki bu ayetler, hayatın ve ölümün Allah'ın iznine dayalı olduğunu, insanın zamanına müdahale edemeyeceğini ancak bu zamanı nasıl değerlendireceğini bilmesi gerektiğini anlatır. İnsanların dünyadaki hedefleri ve ahiretteki karşılıkları, bu takdire uygun bir şekilde şekillenir.**
