"Gelecek, şimdiki zamana öylesine hızla yetişiyor ki, kitaplarımızı okumadan öleceğiz diye korkuyorum." – Stephen King"

Klonlama Teknolojisi Bilimsel Sonuçları Ve İslami Değerlendirme

Modern biyoteknolojinin tartışmalı alanı klonlama, genetik olarak özdeş canlılar oluşturma teknolojisidir. Üreme amaçlı, terapötik ve gen klonlaması olarak üç kategoriye ayrılan bu tekniklerin her biri farklı amaçlara hizmet eder ve etik tartışmaları beraberinde getirir. Üreme amaçlı klonlamada, bir canlının vücut hücresinden alınan genetik materyal, çekirdeği çıkarılmış bir yumurta hücresine aktarılarak genetik kopyası oluşturulur.

yazı resim

Klonlama, modern biyoteknolojinin en dikkat çekici ve tartışmalı alanlarından biridir. Temel olarak bir canlının genetik olarak identik kopyasını oluşturmayı hedefleyen klonlama, hem bilimsel hem de etik boyutlarıyla yoğun biçimde tartışılmaktadır. Üreme amaçlı klonlama, terapötik (tedavi edici) klonlama ve gen klonlaması olmak üzere üç ana kategoriye ayrılan bu tekniklerin her biri, farklı amaçlara hizmet ederken farklı etik sonuçları doğurmaktadır.
Klonlama Türleri ve Bilimsel Temelleri

  1. Üreme Amaçlı Klonlama
    Üreme amaçlı klonlama, bir organizmanın genetik olarak birebir kopyasını üretmeyi hedefler. Bu süreçte:
    - Donörden bir vücut hücresi (ör. deri hücresi) alınır.
    - Başka bir dişi donörden yumurta hücresi elde edilir.
    - Yumurta hücresinin çekirdeği çıkartılır; yani genetik materyali temizlenir.
    - Donörün vücut hücresinden alınan çekirdek, çekirdeği çıkarılmış yumurta hücresine aktarılır.
    - Elektrik veya kimyasal uyarılarla hücre embriyonik bölünmeye yönlendirilir.
    - Embriyo laboratuvar ortamında blastosist aşamasına kadar büyütülür.
    - Gelişen embriyo, bir taşıyıcı annenin rahmine yerleştirilir.
    Başarıyla tamamlanabilirse genetik olarak donöre aynı olan bir yavru doğar.
    Bilimsel Sorunlar
    Klonlama verimsiz ve problemli bir süreçtir:
    Dolly koyununda 277 denemenin yalnızca biri başarılı olmuştur (%0.36).
    Klonlanmış canlılarda:
    erken yaşlanma,
    organ yetmezliği,
    bağışıklık sistemi zayıflığı,
    anormal embriyonik gelişim,
    yüksek düşük oranı,
    ölü doğum ve yapısal bozukluklar gibi ciddi problemler gözlenmiştir.
    Bu nedenle üreme amaçlı klonlama hem teknik hem de etik açıdan risklidir.
  2. Terapötik (Tedavi Amaçlı) Klonlama
    Terapötik klonlamada amaç, insan üretmek değil, hasta dokuların yerine geçebilecek:
    doku,
    organ,
    sinir hücresi,
    kök hücresi gibi biyolojik yapıların oluşturulmasıdır.
    Henüz klinik uygulamaya tam olarak geçmemiş olsa da Parkinson, omurilik hasarı, alzheimer ve organ yetmezliği gibi durumlarda büyük potansiyel taşımaktadır. Bu teknik doğrudan üreme amacı taşımadığından etik tartışmaları farklı bir çizgiye oturur.
  3. Gen (DNA) Klonlaması
    Bir organizmanın tümünü değil, sadece belirli bir genin çoğaltılması amaçlanır.
    Örneğin:
    İnsülin üretiminde insanlar yerine bakterilere insan insülin geni eklenir. Bakteri hızlı çoğaldığı için kısa sürede çok miktarda insülin üretilebilir. Bu yöntem modern tıbbın vazgeçilmezidir ve hem güvenli hem de etkili olduğu kabul edilir.
    Üreme Amaçlı Klonlamanın Etik ve Bilimsel Açıdan Reddi
    Üreme amaçlı klonlamanın reddedilmesinin temel sebepleri şöyledir:
    - Bilimsel Riskler
    Yüzlerce denemede yalnızca birkaç başarı elde edilmesi,
    Embriyolarda yüksek anormallik oranı,
    Yeni doğanlarda ciddi genetik ve fizyolojik bozukluklar,
    Klonlarda hızlandırılmış yaşlanma ve erken ölüm.
    Bilimsel sonuçlar, bu yöntemin insan üzerinde uygulanamayacak kadar tehlikeli olduğunu göstermektedir.
    - Ahlaki ve Psikolojik Sonuçlar
    Bir insanı “kopya” olarak üretmek:
    insan onurunu zedeler,
    kişiyi araçsallaştırır,
    bireyi bir “deney ürünü” konumuna düşürür,
    aile, soy bağı, kimlik kavramlarında ciddi bozulmalara yol açar.
    İslâm’ın temel ilkeleri açısından insanın bu tür bir nesneleşmesi kesinlikle kabul edilemez.
    - Kur’an Açısından Değerlendirme
    Kur’an’da insan yaratılışı, Allah’ın kudretini ve hikmetini gösteren en büyük ayetlerden biridir. İnsan yaratmak, Allah’a özgü bir fiildir. İnsan yaratılışının olağan sürecinin dışına çıkıp laboratuvar ortamında canlı üretmek, insanın kendi gücünü ilahlaştırması gibi bir risk taşır. Klonlama doğrudan “yasak” olarak Kur’an’da geçmez; ancak usûl, amaç, sonuç ve doğurduğu zararlar dikkate alındığında üreme amaçlı klonlama açık şekilde harama yaklaşır.
    - İnsan Hayatına Verilen Değer
    Maide Suresi 32. ayet:
    > “Kim bir canı, bir cana karşılık veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak dışında öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur; kim de bir canı yaşatırsa bütün insanları yaşatmış gibi olur.”
    Bu ayet, insan hayatının korunmasını emredici bir ilke olarak ortaya koymaktadır.
    Üreme amaçlı klonlama ise:
    yüzlerce embriyonun ölmesi,
    düşük oranlarının çok yüksek olması,
    canlı doğanlarda ağır hastalık ve erken ölüm gibi sonuçlarıyla hayatın korunması ilkesine aykırıdır.
    - Zulüm ve Bozgunculuk Yasağı
    Klonlama sürecinde:
    sayısız embriyonun bilinçli olarak ölüme terk edilmesi,
    canlı doğanların acılar içinde yaşaması zararı öngörülen bir fiil hâline gelir.
    Kur’an’da zarar ve zulüm kesin olarak yasaktır.
    - Yaratılışın Bozulması Meselesi
    İnsan yaratılışına müdahale, Kur’anî çerçevede “yaratılışı bozma” (fesad) kapsamında değerlendirilir. Allah’ın insana verdiği şekli, soy bağını ve yaratılış düzenini bozan uygulamalar meşru kabul edilmez.
    Üreme Amaçlı Klonlama Neden Haramdır?
    Tüm veriler bir araya getirildiğinde üreme amaçlı klonlamanın haram olması şu sebeplere dayanır:
  4. Hayatın korunması ilkesini ihlal eder.
    (Yüzlerce başarısız deneme → sayısız embriyo ölümü)
  5. İnsan onurunu zedeler.
    İnsan bir “kopyalanabilir nesne” hâline gelir.
  6. Ağır sağlık sorunlarına yol açar.
  7. Soy bağını ve aile yapısını bozar.
  8. Yaratılış düzenine müdahaledir.
  9. Maide 32’nin vurguladığı “canı yaşatma” ilkesine aykırıdır.
    Dolayısıyla bilimsel riskleri ve etik sonuçları dikkate alındığında üreme amaçlı klonlama hem bilimsel hem dini açılardan reddedilmesi gereken bir uygulamadır. Terapötik ve gen klonlaması ise insan yaratılışına müdahale etmediği, bilakis hastalıkları tedavi etmeyi amaçladığı için farklı etik kategorilerde değerlendirilir insan hayatını yok eden değil, yaşatan faaliyetlerdir.

KİTAP İZLERİ

Ezbere Yaşayanlar: Vazgeçemediğimiz Alışkanlıklarımızın Kökenleri

Emrah Safa Gürkan

"Ezbere Yaşayanlar": Modern Bireyin Konforlu Yanılgılarına Zihinsel Bir Baskın Emrah Safa Gürkan'ın kaleminden, "biricik" olduğumuz yanılgısına neşter vuran, disiplinler arası bir entelektüel serüven. Herkesin kendini
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön