"Yazmak, bir hayaletle güreşmek gibidir; kazanırsan kimse inanmaz, kaybedersen kimse görmez." - Franz Kafka (kurgusal)"

Mahpus

İnsanın hayatındaki En belirgin olan yer yaşadığı ortamdır. Onu ne kada istese de yadsıyamaz çünkü. Ama yaşam doğası gereği özgürlüğe açılan bir kapıdaki ilk adımdır

yazı resim

Mahpuslarda yaşamışız bizler.

Bedenimizde;

Ve bedenimizi saran mahpuslarda,

Ta derinlere itilmişiz

Yüreğimizin içindeki derinlere.

Gözlerimizi sımsıkı sarmış örtü.

Yani körelmiş gözlerimiz.

Kulaklar açık!

Ama gelmez ki hiç ses.

Konuşuruz kendimizle

Konuşuruz Onunla.

Cevap vermez!...

Bir ses olsa!

Bir umut!

Bir de ışık.

Sarsa her yerimizi.

Ve bilsek tanısak kendimizi.

Hapsolmadan!

Söksek zincirleri ve koşsak.

Koşsak sonsuzluğa.

Taşsak sınırların ötesine

Sel gibi her yeri sarsak.

Kucaklaşsak yeryüzüyle.

Sonra da kadeh kaldırsak

Zaferimize!

Zaferimizin zırhı olan.

Özgürlüğümüze!

KİTAP İZLERİ

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Peyami Safa

Acının ve Istırabın Edebiyatı Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Har-iciye Koğuşu", hastalığın pençesindeki insan ruhunun zamana meydan okuyan bir keşfi olmaya devam ediyor. Edebiyatın en temel işlevlerinden
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön