Masal

Kurtlar sofrası en karmaşık serüven olsada, önümüze sunulan hayat pek farklı degildi aslında. Sırları boldu, sınırları yoktu; ne garipti hayat!

yazı resim

Uykulu gecelerde dinlenilen bir masaldı hayat, yıldız olup rüyalara giren... Cücelerle başladı bir varmış bir de yokmuşlar, küçük bedenlerimiz devlerden korktu hep. Kurtlar sofrası en karmaşık serüvendi, önümüze sunulan hayat pek farklı degilmiş aslında. Sırları boldu, sınırları yoktu; ne garipti hayat!
Unutulmuş efsanelerin üzerine kurulmuştu bu koca şehirler. Unutulmuş hayatlarla doluydu hayat bulduğumuz mekanlar. Masaldı hayatlarımız, sonunu umutla beklerken gün tohumlarıyla süslediğimiz ve bazen başka yüreklere umut olup düştüğümüz koca bi masal... Dünyanın dönüşüne inattı yerçekimi kanunu, dolunaylar, yeni doğan günler...

Uykulu gecelerden kalmaydı hayat, sabahın bi türlü olmadığı...

Virgülden sonra gelen cümlelerdi bizi büyüten, yaralarımızdı olgunlugumuzun sebepleri.Bi sevgi düşmüştü yüregimize işte bu yüzdendi derin sancılarımız.Mutlulukla mutsuzluk arsındaki o ince çizgide tükeniyordu ömür. Tükendikçe anlam buluyordu yaşananlar.Adını bilmediğim bir yolculuktan geriye kalanlardı valizimin içine sakladıklarım.Bir boşlukta mutluluk büyütmekti en kahraman düşlerim. Nefes alıp hayat veriyorduk her seferinde, geçen her güne bi parça ömür ekledik yılmadan, bi parça ömür tüketerek...

Ne garip bir masalmış hayat!

Bir peri masalının gölgesinde derin uykulara dalarken ne hızlı büyümüştük daha misketlerimiz cebimizdeyken.

Başa Dön