ateşe verirsin kendini
kazdığın tüm vardiyalar toprağın kalesi
etin sırıtır - anın duruluğuna
gözlerin hiç olmadığı kadar çeltik
sayılı günlerini değişir
birkaç şişe mutluluğa
mesela bakamaz layıkıyla - bir panayırın bittiği yere
oluklardan kesintisiz akar
elleri
dudakları
bir sesti bildirmeye devam eden bunu, sıcaklığın kendi içinde divane koşturduğu bir ses.
fakat an gelir
ateşe verirsin kendini
ne zamanın içinde körüklenir
ne de dışında taşar bu hoyrat.