NİSAN’IN ŞUÇU
Bu gün ben okuldan kaçtım. Babama söylemeyin sakın. Ceketimi satar seni okuturum, demişti. Benden umudunu kesmesin fukara. Dersimiz müzikti ve ben flütümü evde unutmuşum. Geçen hafta da aynısı olmuştu. Ondan önceki haftayı ise hiç hatırlamıyorum. Sınıfın ortasında fırça yemek beni bozacaktı. Karizmayı çizdirmemek için bulduğum en iyi çıkış yolu buydu.
Bu gün ben okuldan kaçtım. Çok önemli başka nedenlerim vardı. Şimdi burada söylemesem... Olmaz mı diyorsunuz? Şiir yazmam lazımdı. Sizlerde genç oldunuz. Fazla kurcalamayın işte. Baharlı, böcekli, tomurcuklu çiçekli, bulutlu bir şeyler. Sınıfta bir türlü aklımı toparlayamıyorum. Çünkü o var…
Bu gün ben okuldan kaçtım. Nisan omuzlarıma küçük inciler döküyordu. Öbek öbek laleler geçtim. Mor sümbüller bana selamını söyledi. Park yağmur kokuyordu. Toprak, hercai menekşe ve mor salkım... Bir de sen. Gözlerin yeşili çimenlerden havuza düşüyordu. Fıskiyelerden yükselen su çamların boyuna erişiyordu. Sonra yeniden köpük köpük afacan bir Nisan… Sen biraz baharsın, biraz bulut, biraz su, azıcık da içmeden sarhoşluğumsun… Ellerini düşündüm. Gözlerini ve saçlarını... Salınışını, öfkeni ve gülüşlerini, Hepsi kitaplar dolusu şiirdi. Yazamadım.
Bu gün ben okuldan kaçtım. Sana beyaz laleler çaldım. Leylak dallarından, mor salkımlardan ve kuş seslerinden de biraz. Kimse duymasın diye kısık sesimle şarkılar söyledim. Palmiyelerin karşısında bir kahveye oturdum. Kâğıdı kalemi çıkarıp masaya koydum. Kendime mavi demlikten fiyakalı bir çay söyledim. Her şey tamamdı. Şairliğim tutukluk yaptı. Şiir başka bir güne kaldı. Ben bu gün okuldan kaçtım. Babama söylemeyin sakın. O benim aşık olduğumu da bilmiyor, şair olduğumu da…
Nisan 2017
Seyfullah-Bursa
Nisan"ın Şuçu
Bu gün ben okuldan kaçtım. Çok önemli başka nedenlerim vardı. Şimdi burada söylemesem... Olmaz mı diyorsunuz? Şiir yazmam lazımdı. Sizlerde genç oldunuz. Fazla kurcalamayın işte. Baharlı, böcekli, tomurcuklu çiçekli, bulutlu bir şeyler. Sınıfta bir türlü aklımı toparlayamıyorum. Çünkü o var…