Kaldır öpülesi alnını ve bak bana,
Gözlerinde ki cennet anahtarını görmeliyim..
Korkusuz!
İçmeliyiz tuzlu şarabı tenlerimizden,
Ve ölesiye susmalı.
Önemlisi gülmeliyiz herşeyin sonunda,
Çiçeklerimiz kurumadan sulamalıyız..
Susmalıyiz;
Aramızda ki sen ve ben karışıklığını bırakıp
Tek bir kelimede biz olmalıyız..
ikimiz de günahkâr olabiliriz,
ama,
Biri Biz'i aşk tanrısınin yüce makamına çıkarsın !
Kıskandıralım şu güneşi ,
herkesi kölesi yapalım bu aşka.
Tanrı, şarap ve güneş..
Mutluluğumuz sonsuz panzehir artık sevgilim..
Bir iki tutam minik kalp karıştırınca mesajlara
sonsuz aşkı sundular,
beceremedik.
belki de bizim ki şarabı tadında bırakmaktı..
ve yoksun..
artık ben hep
Sarhoşum...
Güneş her gün inatla doğmaya devam etsede ben
perdeleri açmıyorum..
Biz olmayı bırak Sen ve ben bile olamazken
Hayalin son kırıntıları topluyorum yüreğimden,
ve her gözyaşım da
aşkın gökkuşağı renklerini siliyorum bu masaldan,
Aşka sarhoş ruhumuz olsun..
BELİNA ÖZBEK