Rakı Bardağı ve Ben

Rakı bardağım sakin ve umursamaz, o üzgün ve sarhoş, benim ise kendime bakmaya cesaretim bile yok. Bu kadar kısa sürede işlerin bu kadar kötü gidebileceğini ne ben, ne o, ne de rakı bardaklarımız beklemiyorduk. Buna kısaca tüm aile de diyebiliriz.

yazı resimYZ

Rakı bardağım sakin ve umursamaz, o üzgün ve sarhoş, benim ise kendime bakmaya cesaretim bile yok. Bu kadar kısa sürede işlerin bu kadar kötü gidebileceğini ne ben, ne o, ne de rakı bardaklarımız beklemiyorduk. Buna kısaca tüm aile de diyebiliriz. Çocuklarımız gibidir rakı bardaklarımız. En azından benim ki benim için öyle. Ortamı özetlemek gerekirse; hani sevdiğin arkadaşlarınla eğlenceli ortamlar vardır, hani rakı su gibi akıp gider, hani içer içer hiçbir şey anlamazsın ya... İşte şu an ki durum, bunun tam tersi. Rakı boğazımdan geçmek istemiyor, bardak bitmek için bitiyor ve onun bu karanlıkta bile parlayabilen kin dolu mavi gözleriyle baş başa kalıyorum.

Belli bir promilin de etkisiyle tartışma her geçen saniye soru cümleleriyle sıkışıp kalıyor. Bilerek o soruları tekrar tekrar soruyor ve onun da bana tekrar tekrar karşıt sorular sormasına müsade ediyorum. Benim yerimde başka biri olsa kızmak, bağırmak hatta birkaç tane tabak çanak kırmak ister ama ben yapmıyorum. Tıpkı rakı bardağım gibi çok umursamazım şu an. Bana söylediklerine karşı o kadar rahat ve tepkisizim ki; sanki bir yetmişlik rakı üzerimden geçmiş ama ben rakı bardağı gibi dik durmaya devam edebiliyorum. Boşuna çocuğum demiyorum. Gen bu çeker.

Bir anda ne oldu ne bitti ben de tam hatırlamıyorum ama ben yatıyorum diye kapıyı hızlıca kapadı. Ben de kadim dostum rakı bardağıyla ve onun can ciğer arkadaşı rakıyla beraber kaldım. Salon gerçekten soğuk. Etraf karanlık ve perdelikten ara sıra çıtlama sesleri geliyor. Kendi kendime hayatımı onu ve geleceği gözden geçiriyorum. Bu sefer de sıçtım, biliyorum ama kabullenmek istemiyorum. Hatanın ben de olduğunu henüz anlamasam da hissediyorum ama ne bileyim geçen seferkilerde olduğu gibi kabul etmek hala zor.

Gerçeklerle yüzleşmekten korkar olmuşum. Belki de umursamıyorum. Hatta bilmiyorum. Karar vermek gerçekten zor şu an. Çok fazla rakıyla beraber olan rakı bardağı olan benim; belki de değiştirilme vakti gelmiştir diye düşünüyorum. Sorunu hep suçlu gözüyle bakılan rakılarda değil belki de bardakta aramak lazım kim bilir? ''Şefim, bu bardak yoruldu, şunu bir tazeleyelim'' derken gayet rahatız da o bardak bizken bunu kendimize diyebilmek niye bu kadar zor? Bunu düşünmek lazım işte...Hatta buna içilir. Yeni bardakla tabi.

Yorumlar

Başa Dön