evin kapısında hala duruyordu adın
zihnimde hatıraların ve efkarın gibi
sen yoktun artık
ama adın vardı gönüllerde.
Erzurum ovasına yayılıyordu
kaleden adına yakılan ağıtlar
dağları, ovaları aşıyor
kavuşuyordu Karadeniz'de yüreğime
seni yaşatmak yokluğunda,
hayattaki zorlukların başında olsa gerek
kalemlerin, fırçaların, kağıtların, tuallerin
hepsi ama hepsi öksüz kaldı
hiçbirini bulamıyorum artık evin içinde
sanırım, onlar da ardından yola koyulmuşlardı ebede
Erzurum'da artık eski neş'e yoktu,
suskundu, küskündü.
Dolaştığım sokaklar
şiir okumayı, türkü söylemeyi kesmişti
tıpkı senin gibi, Erzurum da beni terk etmişti...