Sevgiliyle Siyah ve Beyaza Karışmak

seninle hayalkırıklığına koşuyorum sevgilim. miyadı dolmuş her umutta hayatın önünde diz çöküp küçülüyorum. yalvarıyorum onca acı veren zamana! bana tek bir iyilik ya en azından diyorum. ve her kaybolan zaman parçasında olup olmadığını bile bilemediğim va

yazı resim

seninle azalıyorum sevgili. her gün bir damla daha katmak için direnirken varlığıma, binlerce kez azalıyorum. şu an kaçıncı uykundasın ya da uyanmışlığın mahmur yeşilliğinde hangi hayallere teslim oluyorsun, kimler paylaşıyor kutsal anları ellerinle, varlığın neye teslim oluyor benden çok uzaklarda bilmiyorum. ve bilmediğim her sevgilide yeniden umarsızca gözyaşlarıma uzanıp isyanlara gömülüyorum... an be an azalıyorum yaşamdan yaşamamaya doğru...
seninle çoğalıyorum sevgili. her gözyaşından bir tuz daha katıp benliğime usul usul deniz olmaya çoğalıyorum. ve sonunda denize varamayan binlerce ırmak oluyorum. bir martının gagasına dokunmak, bir balığın pullu sırtında gezinmek ve bir istiridyenin saklı tuttuğu ham incinin kehreleşmiş benliğine dokunmak için çırpınıp duruyorum. deniz olmaya çabalıyorum ve çoğalıyorum varlığınla minik bir yağmur damlasının el değmemiş hayallerine.
seninle yaşıyorum sevgili. seninle olmaya hak kazanmış binlerce anı biriktiriyorum belleğimde. bir bakışını, bir dokunuşunu ve hüznün parmak izlerini gizlediğin bir gülücüğünü alıp yaşıyorum içimde senden gizli, senden saklamaya çalıştığım acı çeken yanlarımda.
seninle ölüyorum sevgili. yaşamaktan sıkılıp son dokunuşuna dönüyorum ve çekip gidişine. canımı son belki de son'suz yakışına tutunup binlerce ölüm arasından senin varlığınla ölmeye adıyorum kendimi. öldür diyorum! hadi durma öldür "yapamayacağım" demek yerine. "gitme" deyişimle intiharımı, "gitmeliyim" deyişinle cinayetimi belgelemiş bir hayatın eğreti soluklarından el çekmeye çalışıyorum. yaşamaya direniyorum sensizliğimle...
seninle gülümsüyorum sevgili. paralar verip çoğalttığın zamanları, "gül" deyip başardığın anları, dudak izlerini taşıyan parmaklarımı da alıp yanıma, bir uçsuz bucaksız ada buluyorum kendime. kıyasıya mücadele ediyorum ağlamam gerekenlerle ama...
seninle ağlıyorum sevgili. olmadığın her anda volkanlar patlayan beynimde ve acı çeken yanımla dalga geçmeyi öğreten tecrübelerimde onlarca gel-git yaşıyorum. yokluğuna sevinmeyi, varlığına direnmeyi, sana koşan ayaklarımı dizginlemeyi, seni isteyen yüreğime sus demeyi öğreniyorum. ve her düşüncemde başaramamayı görüp ağlıyorum seninle.
seninle umutlar doğuruyorum sevgili. umut etmenin acı çekmenin yavrusu olduğunu, her acıda bir umudun doğduğunu anlayıp onlarca umut doğuruyorum.
seninle hayalkırıklığına koşuyorum sevgili. miyadı dolmuş her umutta hayatın önünde diz çöküp küçülüyorum. yalvarıyorum onca acı veren zamana! bana tek bir iyilik yap en azından diyorum. ve her kaybolan zaman parçasında olup olmadığını bile bilemediğim varlığınla hayallerimi parçalamanın can çekişmelerini yaşıyorum.
söylencek sözlerim bitmedi daha. oysa söylenecek bir isim kalmadı yanımda. oysa ben hayatımda ilk defa...

Başa Dön