Şiirler Yazılmaz Önce Yaşanır (3)

Ettiğimiz yeminlerin anlamı kalmadı, Las Vegas’ta bir kumarhanenin rulet masasında kaybettim seni, 3 numaraya basmıştım boşa vurdun. Şimdi sen kuripyenin kasasındasın, nerede harcanırsın meçhul...

yazı resim

Bu seninle yaşadıklarımın son şiiri. Günler artık eskisi gibi çılgın değil, duruldu. Duvarımda boş bir çerçeve var, baktıkça hüzünleniyorum, sadece orada saf ve temiz duruyorsun... Artık kirli gecelerin koyu sessizliğinde iç çekerek ağlarsın, ben hissederim, elimden bir şey gelmez...
Ettiğimiz yeminlerin anlamı kalmadı, Las Vegas’ta bir kumarhanenin rulet masasında kaybettim seni, 3 numaraya basmıştım boşa vurdun. Şimdi sen kuripyenin kasasındasın, nerede harcanırsın meçhul...
Yeniden zaman ötesine döndüm. Seni tanıdığımın bir gün öncesindeyim. Şimdi tekrar yaşamaya çalışacağım ve yaşadıklarım şiirlere dönüşecek. İnan, bundan sonra seninle olanları başkalarıyla kurmayacağım. Senin gibisine hiç rastlamak da istemiyorum.
Bir sen anlarsın ne dediğimi, bir de yaşadığımız mekanlar...

Çık Git Bu Kentten......

Karanlık geceler sessiz olur
Ay peçesini takınmıştır
Yaşananlar hüzne dönüşmüş
Gece, durgun bir nehrin akışına bırakmıştır...

Ben böyle bir geceyi yaşadığımda
Kaldırımlarda kimseler yoktu
Sönük sokak lambaları vardı
Sen vardın karşımda
Kendimi sorguluyordum...

Aşk tanrıçasının idam kararını duyduğumda
İnan hiç pişman olmadım
Duygularımı ben katletmiştim
Senin suçun yoktu
Ucuza satmıştım kendimi
Sana inandığıma yemin ettiğim gün
Asmalıydılar beni
Asıl suçu o zaman işlemiştim...

Sanık benim
Kelepçelerin çözülsün özgürsün artık
Bir gün bir başkası yine üstlenir seni
O kişiyi de idam ettirirsin...

Seni tanıdığım günü
Tüm zamanların uğursuzu kıldım
O gün geldiğinde ben yaşamıyacağım
Kimseler doğmayacak
Yüzünün kara lekesi
Aldatılmışların kara bayramı olacak
Başın yerde gezeceksin...

Seni Beyoğlu’nun arka sokakları bile kabul etmez artık
Git, İstanbul yeni bir deprem görmeden
Seni birileri tanımadan
Çık git bu kentten...

Başa Dön