çok gül soldu mevsimsiz,
çok gül kurudu durduğu yerde,
batırırdı dikenini kendine,
incitmedi kimseyi,
Karasu'yun dibinde doğdu O,
büyüdü, büyüdü Fırat oldu,
gel dediler bir gün, gel !
dağda eşkıya var !
gelmesine geldi de,
harmana alışkın ellerine baktı bir,
sürdü gülünü namlunun ucuna,
eşkıyada gül ne arar.
çok gül soldu mevsimsiz,
çok gül soldu bittiği yerde,
gayrı yeter !
solmasın yurdumun gülleri.