"Yazmak, bir yazarın kendi cehenneminden geçerken okuyucularına cennet vaat etmesidir." – Charles Bukowski (kurgusal)"

yazı resim

Sokak lambaları yanmıyor bu gece ama..
Kocaman bir dolunay aydınlatıyor bizi..
Gururlu ve mağrur iki silüetten ibaret gölgemizde,
Gözlerimiz buluşuyor derin bir alevle..

Sana dogru iki adım atıp duruyorum sessizce
Parmaklarımın ucunda yavaşça süzülür gibi..
Sağ elini uzatıyorsun ama beklemeyi tercih ediyorum..
Anlıyorsun
Sen bir adım atıp yaklaşıyorsun..
Tutup elimden kendine çekiyorsun aniden
Adımlarımız buluşuyor büyük bir ahenkle..
Beni geriye itip yavaşça döndürüyorsun,
Kendi yolunda akıp giden seffaf bir su gibi..
Savrulan siyah saçlarım yüzüne değiyor birden,
Saçlarıma dokunup, kokluyorsun hafifçe..
Başımı çekip, hınzır bir bakış atıyorum derin kahve gözlerine
Aynı anda hem kaçıyorum senden,
Hem yaklaşıyorum derinden
Ama anlamıyorsun..
Hırçın bir hareketle belimden kavrayıp, yere doğru eğiyorsun
Yüzünü dudaklarıma yaklaştırırken tam,
Birden çekip beni yukarıya tekrar
Avuçlarında döndürüyorsun,
Eteklerim tatlı bir sarhoş gibi savruluyor mutluluktan..

Bu, son tangonun aramızda kalan son sırlarıydı,
Asla konuşulmayacak, asla fısıldanmayacak bir daha..

KİTAP İZLERİ

Kapak Kızı

Ayfer Tunç

Ayfer Tunç’un "Kapak Kızı" Romanı: Çıplaklığın Katmanları ve Toplumsal Yüzleşme Ayfer Tunç’un ilk olarak 1992’de yayımlanan ve daha sonra "zemin aynı zemin, inşa aynı inşa"
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön