Sude diye bir kız varmış
sude diye bir kız varmış/
kendini kentin en güzel kızı sanırmış/
aynada kendine baktığında masmavi bir okyanus görürmüş/
annesi hapisteymiş/
üzülünce gözleri açık mavi olurmuş…
yanında kuşlar gezermiş hazreti süleyman’ın kuşları/
renk renk kuşlar/
sude karanlık yollarda ilerlediğinde kuşlar önden gidermiş tehlike var mı diye kontrol etmek için/
kuşlar insan kılığına girermiş/
sude’yi korurmuş…
sude diye bir kız varmış/
başının üstünde bir hare varmış
bazen kırmızı olurmuş/
en çok sarı/
mor lacivert olurmuş/
dönen çılgın ve aşık bir pembe olurmuş…
sude okula gidermiş/
ağaçlara bakarmış/
ağaçlara düşlerini asarmış/
akşam bulutlarının pembesine açık mavisine moruna/
arkadaşlarına kavuşmak için sabırsızlanırmış/
okulunu çok severmiş..
sude diye bir kız varmış samsun’da/
Allah’ın bütün ayetleri gibi parlakmış/
güzelmiş ve zarifmiş/
sude’nin kalbi iyilikle doluymuş…
bir yere gittiğinde girdiğinde
ayna varsa hemen kendine bakarmış
nasıl görünüyorum/
güzel miyim diye…
isa diye biri varmış acılı ve çok çilekeş/
onun bisikletinin aynasında kendine bakarmış…
sude diye bir kız varmış/
13 yaşında rüzgar gibi bir kızmış/
çok güçlü yumrukları varmış/
en hızlı köpekten bile hızlı koşarmış…
çok yaratıcı bir çocukmuş/
alnında ayak basılmamış ormanların ruhu varmış/
ellerinde çok güçlü bir enerji varmış…
yeryüzünün en karanlık ve en zor yerlerinde aç kurtlar kendilerine yiyecek ararmış/
onlar asla pes etmezmiş/
onlar çok iyi yürekliymiş/
onlar ormanda kalan küçük kızlara yardım edermiş/
sude’nin ruhu kurtların ruhunun geldiği yerden gelmiş…
kelebek vadileri/
yemyeşil uzun çayırlar/
Ve binlerce at…
o ilk yaratılan atların olduğu yerden gelmiş sude’nin parçaları/
dili, gırtlağı, ses tonu/
içindeki denizler ve acayip ışıklar/
şifa kaynağı/
benzersiz bir tasarımmış…
sude’nin kalbi iyilikle doluymuş/
isa diye birine dua edermiş geceleri uyumadan önce/
isa’nın büyük derdi bitsin diye…
sude diye bir kız varmış/
delirmiş bir gökkuşağı iyilik için/
babası mustafa atık toplar satarmış/
sude’nin abisi ugurcan roman yazıyormuş
kitap okurmuş/
sude’nin diğer abisi cebrail çılgın güzel ruhlu bir çocukmuş/
her tür yolda ve şartta aç ve susuz gidebilen bir ala at gibiymiş/
sude’nin en küçük kardeşi mecit'tmiş/
mecit en çok şu cümleyi kurarmış: “hayırdır la?!”
sude’nin bir halası varmış
dağ gibi güçlü ve çok güzel yemekler yapan onurlu…
sude’nin dedesi varmış uğurcan/
uzunmuş ve ondan çok güzel yıldızlardan bile parlak bir yıldız ışığı yansırmış/
halanın oğlu varmış süleyman
bu güzel kertenkele büyüsün annesine baksın!
sude diye bir kız varmış/
kendine aşık/
bir de en çok annesine…
sude pes etmez bir insan olacakmış/
ne yaşarsa yaşasın…
birlikte bir şiir yazmıştık bu konuda/
dünyadan daha büyük bir yürek merkezine alsın hepsini!
selvi gibi…
sude diye bir kız varmış/
kentin yıldız ışığına sahip tek kızıymış…
sude diye bir kız varmış
yeryüzünde tekmiş
bioenerjisi akıl almaz güçlüymüş…
atların ve ışıkların en iyisi/
güçlüsü/
hızlısı sude’nin kalbindeymiş…
sude’nin başının çevresindeki harede akıl almaz güzel bir evrenin cenneti varmış…
sude, zekidir ve mücadeleci biri/ olacakmış/
dilerim!/
bir puma gibi/
bir kartal gibi/
en çok bir kurt gibi/
bütün yoksul ama şerefli insanlar gibi…
güneş gibi parlak ol her zaman!!!
İsa Kantarcı
04:11
18 Mart 2025 Salı