Sevgiyi yağmur tanesinde tanıdım.Damlata damlata sevgi gölünü oluşturdum.Sevgim her bulutlu havada coştu çağlayan gibi.
Aşkın ötesinde bir duyguydu bu.Hayatı, insanları, doğayı sevmek. Tutkunun ötesindeydi sevgiyle hayata can vermek. Sevgiydi bu kadar iyimser olmamı sağlayan. Yaşıyorsum bundan çok çok önce hissiz ve çaresiz. Damlalarda bulduğum an sevgiyi, kuş olup uçtum sanki. Özgürlüğün sevgiyle başladığını hissettim beynim aşırı oksijenden dönerken. Tüm samimiyetimle kollarındaydım onun. İçiçe geçmiş çarklar gibiydik sevgi ve ben. Güneş yeni kaynamaya başlamıştı benim için. Güneşin buharı yeni kamaştırmaya başlamıştı gözlerimi. Sevgiyi tanıdıktan sonra aptallık yerine dirence bırakmıştı kısa sürede. Bunu anlattım insanlara uzun süre. Sevgi ve hayatı anlattım usanç duymadan. Kuşu ve kanadını anlatır gibi işledim bunu beyinlere. Kelimelerin bittiği, kavgaların sonlandığı, düşmanların barıştığı noktayı gösterdim gözlerine sokarcasına. Büyülendiğim, ürperdiğim gerçek karşısında onlarda titrediler utanarak.
Evet ben sevgiyi yağmur tanesinde tanıdım. Buğday başaklarının boy attığı, canlıların yavruladığı bir zaman diliminde tanıdım sevgiyi ve hayatı. Canlıyım artık sevgi dağıtan. Parmaklarımın ucunda ve kirpiğimde bir damla misali sevgiyi anlatıyorum göz kamaştırarak.
Yağmur Tanesi
Sevgiyi yağmur tanesinde tanıdım.Damlata damlata sevgi gölünü oluşturdum.Sevgim her bulutlu havada coştu çağlayan gibi.