Bu Sonbahar
(Aydan Okurer) 8 Şubat 2009 |
İronik |
| |
Nasıl da benzedik birbirimize; boynumuz bükük, ferimiz sönük, rengimiz soluk... Geçmişi nasıl da yüklenmişiz sırtımıza; kamburumuz çıkmış, yüzümüz yere yakın, yorgun.... Direncimiz, pamuk ipliği; incelmiş iyice, koptu kopacak.
Yine de bir mucize beklentisiyle, yüreğimizde sönmeye yüztutmuş koru nasıl da üflüyoruz, tıknefes.... Yanacağımızı bile bile nasıl da atmışız kendimizi ateşe, çırpınıp duruyoruz pervane misali..
|
|
Sevgilim, Gelinliğini Ödünç Verir misin?
(Aydan Okurer) 27 Ocak 2009 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Bavullarımızı bagaja yerleştirip taksiye bindiğimizde içim içime sığmıyordu. Tarık’ın yanağına kocaman bir öpücük kondururken “öyle sevinçliyim ki!” diye kıkırdadım. “Biraz sonra evimizde olacağız.”
“Allah Allah! Hepi topu bir haftacık yoktuk.” dedi yarı şaşkın, yarı kırgın gülümseyerek. “Yoksa balayımızın bittiğine seviniyor musun? Ne de çabuk bıktın benden!”
“Ay, saçmalama!” diyerek kaykıldım üstüne. “Hem daha ay bitmedi ki! Süzme bal damlayan üç haftamız var daha yaşanacak. Mmmm! Yeme de yanında yat!”
|
|
Yok Et Beni, Haydar Efendi!
(Aydan Okurer) 13 Ocak 2009 |
Başkaldırı |
| |
Parka girdiğimde, susuzluktan dilim damağıma yapışmıştı. Öyle yorgun, öyle bitkin düşmüştüm ki, gördüğüm ilk boş banka atıverdim kendimi. İki adımlık yol yürümeyle bile tükenmiş, dizlerimin bağı çözülmüştü. Başım dönüyor, kalbim bir acayip atıyordu. Gözlerimi kapatıp bir süre hiç kımıldamadan oturdum. Bu arada derin derin nefes alıp veriyor, kendime gelmeye çalışıyordum. |
|
Topuz
(Aydan Okurer) 4 Ocak 2009 |
Başkaldırı |
| |
Bir kadının yıllar sonra, sona bir kala iki erkekle hesaplaşması. |
|
|
Ölü gözlerinde yan yatmış balıklar,
Karanlık saçlarında isli duman.
Okşadıkça ellerime bulaşıyor karanlıklar,
Gözlerine baktıkça can çekişiyorum.
Bunu okuyup da beni gamlı baykuş sanmayın. Mizahi yazmayı çok severim. Bu dörtlüğümü çok sevdiğim için paylaşmak istedim.
|
|