..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþamým boyunca, ondan birþey öðrenemeyeceðim kadar cahil bir adamla karþýlaþmadým. -Galilei
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
ÝzEdebiyat - Yazar Portresi - Kemal Yavuz Paracýkoðlu
Kemal Yavuz Paracýkoðlu - Siktiriboktan Þiir ve Öyküler
Site Ýçi Arama:


Öykü
  Nerede O Eski Öðretmenler… (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 4 Aralýk 2011 Bireysel 

Ertesi günkü gazetenin manþeti: “Öðrenci Velisine Dayak… Kýzýný insafsýzca döven matematik öðretmeninden hesap sorulmasý için okul idaresine baþvuran veli de okul müdüründen dayak yedi…” Habere geniþ bir yer ayrýlmýþtý

  Alma "Nur"un Ahýný… (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 9 Kasým 2011 Bireysel 

Üç sarhoþ, ýssýz bir sahilde, karý koca turistlerin karþýsýna çýkmýþlar. Yere bir çember çizmiþler ve erkek turisti içine koyup, bu çemberin dýþýna çýkma, yoksa seni öldürürüz diye tehdit etmiþler. Sonra da, üçü birden kadýn turiste tecavüz edip, çekip gitmiþler. Zavallý kadýncaðýz pejmürde bir halde kocasýnýn yanýna döndüðünde ne görse beðenirsin? Adam, kýkýr kýkýr gülmekteymiþ… Tabii kadýn iyice sinirlenerek, gözlerinin önünde bana tecavüz ettiler, sen ise arsýz arsýz gülüyorsun, diye azarlamýþ adamý. Adam ise gayet piþkin, ama karýcýðým, bana þu çizginin dýþýna çýkma, yoksa seni öldürürüz dedikleri halde, tam üç kere çýktým çizgiden de görmediler enayiler, demiþ…”

  Siktiriboktan… (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 14 Ekim 2011 Bireysel 

Yazarýn kendisine ait bir anekdottur.

  Köpeklerin Namusu... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 16 Ekim 2011 Bireysel 

“Gene at yarýþlarýna takýlýp son kuruþuma kadar yatýrdým, gene meyhanedeki televizyonda at yarýþlarýný seyrederek zýkkýmlandým ve meyhaneciye veresiye yazdýrdým, gene zil zurna sarhoþum…”

  Köpekler Dostluktan Anlamýyor (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 17 Ekim 2011 Bireysel 

Öykü, Aðustos ayýnda Sarýmsaklý'da yazýlmýþtýr. Lütfen, o dönemdeki sýcaklarý hissederek okuyunuz...

  Kiraz... (2. Bölüm) (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 22 Ekim 2011 Bireysel 

─Yavaþ yavaþ gelen her þey gibi, ansýzýn geliyor bahar, belli ede ede, sarmalayarak… âþýk ýslatan yabani yaðmurun; saçlarýmý ýslatýyor damlacýklarý, sindire sindire soluyorum, akciðerlerim ýslanýyor. kanatlarý ýslak bir kýrlangýç kýþý sað salim atlatabilmiþ, meyve aðaçlarýndaki tomurcuklarla dans ederek sevinç çýðlýklarý atýyor… Yakýnda güller de açacak; güller, sarý, beyaz, kýrmýzý…Hissetmeyi seviyorum mutluluðu…Çok! Kendi kendimle barýþ ilan ediyorum. Barýþ, bana çok yakýþýyor. ─

  Bu Çocuk Senin… (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 20 Ekim 2011 Bireysel 

Banka müdürünün karýsý Eskiþehir’e geldiklerinin haftasýnda Nurhan’a bir fino yavrusu hediye etmiþti. Yavrucaðý el bebe, gül bebe büyütmekle meþguldüler.

  Kiraz... (1. Bölüm) (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 20 Ekim 2011 Bireysel 

On beþinde, yeni yetme kýz, çaký gibi delikanlýnýn komplimanlarýnda keþfetmiþti, doya doya yaþatýlmasa bile, genç kýzlýk duygularýný… Kaçmaya, yok olmaya, evet diyerek tereddütsüz, baþ koyduðu ilk aþký, yaþamayý denedi… Deney, baþarýsýz oldu. Her baþarýsýzlýðýn bir bedeli olduðu gibi, bunun bedeli de, ayrýlýktý!

  Ayþe... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 20 Ekim 2011 Bireysel 

Karani’nin para edebilecek tek malý kýzý Ayþe’ydi. Bütün hayallerini ondan alacaðý baþlýk parasýyla gerçekleþtirecekti.

  Deprem (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 23 Ekim 2011 Bireysel 

“Kusura bakma ama, yok sana itikadým.” Bu ses bana ait. Tanýdým onu. Ýyi de, bu isyaným niçin?

  Tuðba Ýle Tuna… (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 24 Ekim 2011 Bireysel 

YAÞLARI BÝRBÝRÝNE YAKIN KIZ VE ERKEK EVLATLARINI BEBELÝKLERÝNDEN ÝTÝBAREN BÝR ODADA KAPATIP, HAYDÝ BAKALIM, BÝRLÝKTE BÜYÜYÜN, SÝZE ARKADAÞ, EBEVEYN ALAKASI FÝLAN GEREKMEZ DÝYEN EBEVEYNLERE BÝR ÇÝFT LAFIMIZ VARDI, ONU DA BU ÖYKÜ SAYESÝNDE ETTÝK...hiç kimse, benim çocuklarým melektir demesin, onlar melek deðil, çocuktur...

  Çaðlayan (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 25 Ekim 2011 Bireysel 

Ganyan bayiinde, bir altýlý kuponu yatýrdýktan sonra, aklýma, þehrin kasvetinden uzaklaþmak düþüyor. Bunun yolu, motosikletimin mekanik içgüdüsüyle, üzerinde Hayyam’ýn söðüt aðacýný bulabileceðim mekâna ulaþmak. En ideal olaný ise, biraz uzak olmasýna raðmen Çaðlayan… Motosikletim, sahibi olduðumdan beri beni yanlýþ bir yere götürmemiþtir. Her gün kalkýp meyhaneye gitmeliyim. Kalenderlerle boþ sözler etmeliyim. Senden bir þey gizlenemez nasýl olsa; hoþ gör de sana gönülden sesleneyim… Þarap sýðýnaðým sensin! Söðüt aðacý, senin de gölgendeyim…

  Piç Sadi Nasýl Paþazade Oldu... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 1 Kasým 2011 Bireysel 

Sübyanlar Yetiþtirme Yurdu iki katlý, eski, büyük bir taþ binaydý. Yurdun büyük avlusu cezaevlerini çaðrýþtýran büyük, parmaklýklý bir demir kapýdan þehrin en iþlek ana caddesine açýlmaktaydý. Ana giriþi cadde tarafýnda bulunan ve yeni, betonarme bir bina olan müdür lojmanýndan avluya küçük bir arka kapýyla gelinebiliyordu.

  Sarhoþun Mektubu... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 4 Kasým 2011 Bireysel 

ben kendim ödüyorum hayallerimin bedelini, para biriktirmiyorum hortumlanan bankalarda, ülkeyi peþkeþ çekenlere oy vermiyorum. ben kapitalistler gibi deðil, bir eþek gibi çalýþýyorum. ben hayvanlar gibi deðil, bir insan gibi yaþýyorum.

  Kod Adým Stalin… (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 14 Kasým 2011 Bireysel 

Adý Yosif Visaryonoviç Cugaþvili. O, dünyanýn en kanlý katili. Onu “Çelik Adam” lakabýyla tanýrsýnýz. Çelik adam, Rusçada “Stalin” demektir…

  Öpücük Tutkusu... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 18 Kasým 2011 Bireysel 

Sol eli çoktan beri tenini okþayarak aþaðýlarda dolaþmaktaydý. Sað elinin altýndaki kalp atýþlarý, adeta zonklayarak aþaðýlarda, bacaklarýnýn arasýnda atmaya baþlamýþtý.

  Þira... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 19 Kasým 2011 Bireysel 

Arda, babasýyla ayný evde yaþýyordu, ama iliþkileri açýsýndan çok farklý dünyalarýn insanlarýydýlar.

  Gavat Sensin… (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 24 Kasým 2011 Bireysel 

Kadýncaðýzýn sabrýnýn iyice tükendiði bir gün, bak herif, ben seni boynuzlamadýðým halde, boynuzladýðýmý iddia edip zulmediyorsun ya, seni öyle bir boynuzlayacaðým ki, boynuzlamam için þalvarýmýn uçkurunu sen çözeceksin, seni boynuzladýktan sonra da gene uçkurumu sen baðlayacaksýn, boynuzlandýðýný da ruhun bile duymayacak, ama ben duyurup sonra da seni terk edeceðim, demiþ.

  Kýsa Metrajlý Filmin Uzun Öyküsü… (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 29 Kasým 2011 Bireysel 

Ticaret Þefi Bora ve memurlar, bürodaki sýradan iþlerle meþguldüler.

  Bilmem Ne Terör Örgütü... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 30 Kasým 2011 Bireysel 

Bazý kamuoyu yoklamalarýnda partilerin oy nispetleri açýklanýrken, kararsýzlar, ya da tarafsýzlar, diye açýklanan grubun bir mensubuydu. Atatürkçü düþünce dýþýnda hiçbir ideolojiye inanmadý ...

  Global Ekonomi Kumarbazý... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 4 Aralýk 2011 Bireysel 

Global ekonomi tabiri en otantik Türkçe sözcükler kadar lisanýmýza yerleþtikten sonra, kahvehanedeki gazeteci sabah müþterileri kendi aralarýnda münazara yaparak, Türkiye’nin ekonomik felakete sürüklendiðinden bahisle global ekonomiyi yerden yere vuruyorlardý

  Çapkýným, Hovardayým… (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 6 Aralýk 2011 Bireysel 

Bir çilingir sofrasý kurmuþ ki, deðmeyin keyfime. Hoþ beþi meze edip, raks içiyorum. Kafam olmuþ dört köþe, ölüversem, sýrýtarak gideceðim. “Hey Allah’ým,” diyorum; “her günümü böyle keyifli geçirtsen ölür müsün?” Kalkýyorum, bu keyfin üstüne bir de cilalama yapalým, diyerek baþlýyorum soyunmaya.

  Babamýn Karizmasý... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 7 Aralýk 2011 Bireysel 

Kapý açýldý. Kapýya aðaç yarmasý gibi bir adam çýktý. “Buyrun!” Rahatlýkla söyleyebilirim ki, adam, babamýn tam iki misli.

  Göz Hakký... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 10 Aralýk 2011 Bireysel 

“Evde deðiller mi acaba?” Ýþte bu soruyu sormamalýydým. Merak yaratan bir soru çünkü… “Hýrsýzlýk, köpeðin ve ev sahibinin evde olmadýðý zamanlar yapýlmayacaksa, daha ne zaman yapýlacak?” “Cesaretin yok mu, yoksa?” Bu en son soru, en tahrik edici soru oluyor.

  Basgitar... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 11 Aralýk 2011 Bireysel 

Liseye baþlayacaðý yaz, amcasýnýn döküm atölyesinde çalýþmaya baþladý. Sabahtan akþama kadar ya kum eliyordu, ya da dökülmüþ parçalarýn üzerindeki çapaklarý taþa tutup temizliyordu. Patron, yeðenini öteki iþçilerden farklý bir muameleye tabi tutmuyordu; onlar ne kadar çok çalýþýrsa, onlardan daha çok çalýþmak zorunda kalýyordu.

  Muhittin Amca... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 15 Aralýk 2011 Bireysel 

Muhittin amca, yeniden beþ parasýz kaldýklarýnda, para kazanabilmenin bir yolunu bulmak için kara kara düþünmeye baþladý, ama o sýfýrý tüketmiþ bir adamcaðýzdý. Yapabileceði hiçbir iþ yoktu. Dilencilikten baþka…

  Hempa... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 16 Aralýk 2011 Bireysel 

“Sen hempasýn…” Hempa, Bedir’in anlamýný bilmediði bir sözcüktü. “O ne?” Dilber, “Dost…” diye açýkladý sözcüðü.

  Hanýmeli... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 18 Aralýk 2011 Bireysel 

Adýmýn ne önemi var? Ben bir sokak çocuðuyum. Sokak çocuklarýnýn adý belli: Ali, Veli, kýr dokuz deli… Benimki de Hanýmeli.

  Sarhoþ... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 19 Aralýk 2011 Bireysel 

Halil Kaya, uðradýðý hayal kýrýklýðýnýn moral bozukluðu ile ilk kez sarhoþ olacak kadar içki içer...

  Ömür Abla... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 12 Ocak 2012 Aný 

Öyle kara, kuru Romanlardan göremezdiniz orada. Hemen hemen hepsi sarý saçlý, mavi gözlü; sanýrdýnýz ki, Kuzey Avrupa’dan göç etmiþ Finli. Ömür abla ise onlarýn içinde en mavi gözlüsü, en sarý saçlýsý…

  Bizim Köyün Ayýlarý... 2. (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 21 Ocak 2012 Aný 

Ýlkokula baþladýðým yýl, yeni bir eve taþýmýþtýk. Oturduðumuz evin halk arasýnda ‘Yatýrlý Ev’ diye yaygýn bir ünü vardý

  Balkonlu Ev... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 30 Ocak 2012 Aný 

Ýncikköy’den Eskiþehir’e taþýnacaktýk, benim için yeniden dünyaya gelmek gibi bir þeydi bu. Eskiþehir Sütlüce semtinde ki bir ara cadde üstünde, dört katlý bir kâgir binada ev tuttuk. Köydeki evden eþyalarý bir traktör römorkuna doldurduk, yola çýktýk. Yolculuk boyunca ben, römorkun arkasýnda oturdum, gözüm eþyalarda, içlerinden düþen olursa traktör sürücüsüne seslenip durdurmak için. Eþyalar da elle tutulur bir þey olsalar bari…

  Safinaz Abla... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 1 Þubat 2012 Aný 

“Meðer ne iyi kadýnmýþsýn sen be Safinaz abla!” “Doðru söyle!” “Vallahi!”

  Madam... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 2 Þubat 2012 Aný 

“Tanrý veriyor.” “Bize niçin vermiyor da, sana veriyor? Bizi baþýmýz kel mi?” Gülerek karþýladý bu sorumu. Sonra, “sizin Tanrý baþka, bizim Tanrý baþka… Sizi Tanrý, Allah… Sizin Allah babanýz cimri, bizim Tanrý cömert…” Kafam öyle bir karýþmýþtý ki, þapþal þapsal baka kalmýþtým

  Müslüman Ýnsan Evladý (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 24 Þubat 2012 Aný 

Annem, oðlaný elektrikli süpürgeyle caminin baþtan sona kadar her yanýný temizlerken gördüðü bir gün, babamý yanýna çaðýrarak, “gördün mü, imam efendinin oðlunu, tam bir Müslüman evladý,” diyerek iltifatlar düzdü. Ben de Müslüman insan evladýný görebilmek için yanlarýna geldikten sonra, lafa karýþarak, muziplikle bir soru sordum: “Esin ablamý istese verir misiniz? Bu sorumla, hemen yanýmda dikilen Esin ablam renkten renge girmeye baþladý. Annem, “Allah u Teâlâ, ablana da öyle helal süt emmiþ bir Müslüman evladý nasip eder inþallah!” diyerek temennilerde bulunmaya baþladý.

  Þam Ýþi, Þamdam Ýþi, Herkesin Gelir Çiþi… (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 29 Þubat 2012 Aný 

Dayanma gücüm kalmamýþtý. Çiþimi salývermek üzereydim. Tam da önünden geçtiðim bir karanlýk apartmanýn kapýsýnýn açýk olduðunu görüp, girdim. Az sonra apartmanýn dýþ kapýsýnýn altýndan dýþarýya doðru bir suþeridi uzanýp akmaya baþladý. Suþeridi kývrýla kývrýla kaldýrýma uzandý, oradan da caddeye indi…

  Babam… (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 29 Þubat 2012 Aný 

Babam, her sabah pýrýl pýrýl týraþýný olur, öyle çýkardý evden; bir kere bile kirli sakalla golaþtýðýný görmedim onun.

  Ýlk Aþk (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 16 Mart 2012 Aný 

Aþk denilen o þey yok mu; ah, o aþk! Ona dair birçok þey beynimde cirit atmaya baþlamýþtý. Sýnýfýmdaki kýzlar da bir güzeldi ki!

  Rüþvet (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 16 Mart 2012 Aný 

mesafedeki Seyitgazi ilçesine çýktý. Aile büyükleri tarafýndan, Seyitgazi içinde küçük bir ev tutulmasýna, ablamýn hafta içinde orada kalmasýna, hafta sonu izninde de Eskiþehir’e gelebileceðine karar verildi. Ablam, alýþýncaya kadar annemin de onunla birlikte kalmasý için ýsrar ettiyse de, babamý razý edemedi. Benim okuldaki huzursuzlarýmý da göz önünde tutan babam, ikinci yarýyýlýmý Seyitgazi’de okumama karar vererek ablamla birlikte beni yolladý. Eskiþehir’deki arkadaþsýzlýktan uzaklaþmak hoþuma gitti. Annem de arada sýrada, hafta içlerinde gelecekti. Neresinden baksan bir saat bile çekmeyen bir mesafedeydik birbirimize.

  Çöpçatan... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 17 Mart 2012 Aný 

Bir ay öncesine kadar çalýþtýðým çay ocaðýnda, benim yerime iþe alýnmýþ olan Nuri ile tanýþtým. Benden bir iki yaþ daha büyük gösteren Nuri’nin iþi gücü müzikti.

  Nail Amcam (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 17 Mart 2012 Aný 

skiþehir’de evden içeri girdiðimde annemi akþama bir akrabamýzý ziyarete gitmek üzere hazýrlanýrken buldum. Bir amcam varmýþ, adý: Nail… Nail Amca, babamýn küçük kardeþiymiþ, bilmiyordum. Zengin bir adammýþ, fabrikasý, dükkanlarý filan varmýþ.

  Arkadaþ (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 19 Mart 2012 Aný 

Bayramýn son günü madam oturmaya geldiðinde, Müslüman bayramýnda bayramlaþmaya gelen bir hýristiyaný sempatiyle karþýlamýþtýk. Ne var ki, geliþinden çok geçmeden asýl niyetini ortaya koyunca, bu sempati anti sempatiyle yer deðiþtirivermiþti.

  Selametle (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 21 Mart 2012 Aný 

Sahte bohçacý çetesiyle yaþanan olaydan sonra annem evde duramaz oldu, korkuyordu. Seyitgazi’ye, ablamýn yanýna gidip orada kalmaya baþladý. Bir hafta, iki hafta… Zavallý babacýðýmla periþan olmuþtuk.

  Bohçacý... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 26 Mart 2012 Aný 

Bohçacý adam heladan çýktýktan sonra gider gitmez aþaðýya koþturup misketlerimi toplayacaktým. Ne var ki, helâdaki bir türlü çýkmak bilmemekteydi. Bekle babam bekle!

  Anneanne... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 26 Mart 2012 Aný 

Çimler altýnda unutulan anneannenin hakký olduðu ileri sürülerek peþine düþülen miras davasýnýn ise unutulacaðý yoktu....

  Tahir Amca… (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 4 Nisan 2012 Aný 

Karýncaezmez, “babaný benim kadar seven bir dostuyla tanýþtýracaðým seni,” dediði zaman kafam karýþtý. “Onun asýl adý Tahir; ama sen onu Fakir Baykurt olarak tanýyorsundur.” “Fakir Baykurt mu? Þu meþhur yazar mý?”

  Ýçimizde Es Es Aþký Bambaþka… (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 28 Mart 2012 Aný 

skiþehirspor’un maçlarýnda kaçaðý engelleyemedik-leri gibi, arada sakatlýklarýnda olmasý nedeniyle il valiliði, spordan sorumlu yetkililer, kulüp yöneticileri filan bir araya gelip, her bir aile büyüðü yanýnda giren bir çocuktan bilet alýnmamasý kararýný almýþtýlar.

  Küçük Saba… (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 29 Mart 2012 Aný 

“Kaç yaþýndasýn?” diye sordum. “Beþ,” dedi,. “Ama beþ yaþýndaki çocuklar anaokuluna gidiyor. Sen de, anaokuluna gitsen ya,” dedim. Aklý karýþtý. “Çý-ýh!” layarak itiraz etti. “Ben okula gideceðim.”

  Nöbetçi Öðretmen… (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 31 Mart 2012 Aný 

Ankara Erkek Öðretmen okuluna daha ilk günümden problemle baþladým

  Çok Aptal Bir Çocuktum, Çok… (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 29 Mart 2012 Aný 

Orta birinci sýnýftan ikinci sýnýfa geçeceðim diye beklerken iki dersten ikmale kalmýþtým. Annemin ders çalýþmam için kurduðu baskýlar yaz tatilimi zehir etmiþti.

  Zileli... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 4 Nisan 2012 Aný 

Bir de Zile’den adam çýkmaz derler. Yýlaný Zileliyle ayný çuvala koymuþ, yýlan, “imdat Zileli!” diye baðýrmýþ, diye fýkralar üretirler. Onlar gelsinler de adam görsünler! Ýyi çocuktu Nazmi. Adam olduktan sonra da “iyi” kalmýþtý. Helal olsun ona!

  Karýncaezmez… (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 1 Nisan 2012 Aný 

Öðretmenimiz Fikret Bey’in lakabý “Karýncaezmez”’di.

  Saide Ýle Tek Baþýna… (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 9 Nisan 2012 Aný 

Namýk ile arkadaþlýðýmýz okul dýþýna da taþmýþtý. Nazmi, bizimle gezip tozmak yerine yurtta/okulda kalýp ders çalýþmayý tercih ediyordu.

  Komünist Namýk (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 8 Nisan 2012 Aný 

Dersler baþladýktan on gün sonra, tam da öðretmenin geleceði dakikalarda, adeta bir ortaokul öðrencisi görünümünde, kýsa boylu, zayýf mý zayýf bir çocuk girdi sýnýfa. Bir kiþi, “ilkokul aþaðý mahallede, yanlýþ gelmiþsin,” diye laf attý, gülüþenler oldu.

  Büyük Öðretmen Boykotu… (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 10 Nisan 2012 Aný 

Tahir amcamýn baþkanlýðýný yaptýðý Türkiye Öðretmenler Sendikasý, tüm öðretmenleri ilan ettikleri “BÜYÜK ÖÐRETMEN BOYKOTUNA” katýlmaya ve desteklemeye çaðýrýyordu. Caddelerde ve park, kahvehane gibi oturma yerlerinde buna dair bildirileri daðýtýyorduk. Çeþitli yerlere yapýþtýrýlan afiþler için de tercihimiz akþam karanlýðý oluyordu.

  Tip Tip Tipsizler… (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 20 Nisan 2012 Aný 

Biz de, “6.Filo Defol!” diye sloganlar atarak, Amerikalý askerleri denize döken üniversiteli abilerimiz gibi bir eylem düzenlemiþtik iþte: “ÝÞÇÝ MEMUR ELELE, GENEL GREVDE!”

  Kaçak… (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 20 Nisan 2012 Aný 

Tren garýndan biletimi alarak trene bindiðim ana kadar hiç kimsenin þüphelenmeyeceði biri iken, illa da üzerime þüphe çekebilmek için her þeyi yapýyordum. Birinin bana dik dik baktýðý anda, aþýrý bir korkaklýkla sýðýnacak bir kuytuluk bulana kadar arkamý dönüp hýzla uzaklaþýyordum ve baktýðýný sandýðým kiþi, asýl ondan sonra dik dik bakmaya baþlýyordu. Trene en arkadaki tenha vagonlara ulaþarak binmeye çabalýyordum ve görenlerde suçlu bir kaçaðýn algýlamasýný yaratýyordum. Trene binip de boþ bir kompartýman bulabilme çabalarýmda ise, ancak tenha bir kompartýman bulmakla yetinerek, kompartýmana benden önce yerleþmiþ üç kiþilik bir köylü ailenin yaný baþýna, o ailenin bir bireyiymiþim gibi algýlanarak dikkat çekmeyeceðimi umarak oturmuþtum.

  Ah Safinaz Abla, Ah! (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 1 Haziran 2012 Aný 

Sabah yememiþ, içmemiþ, beni aileme ihbar etmiþti. Annem bir telaþ içinde çýkýp geldiðinde henüz uyuyordum. Geldikten sonra öyle bir yaygaraya baþlamýþtý ki, saðýr sultan dahi olsam uykuyu sürdüremezdim; ben de suçüstü olma telaþýyla yataktan fýrlayarak uyandým.

  Babamýn Kararlarý (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 7 Haziran 2012 Aný 

Babam, elinde benim tasdiknamem ile ablamýn Eskiþehir Doðumevi Hastanesi’ne tayin olunduðuna dair bir yazýyla, Ankara’dan doðruca Seyitgazi’ye gelmiþti.

  Buluþma... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 5 Haziran 2012 Aný 

Esin ablamý az kalsýn tanýyamayacaktým. Daha altý, yedi ay öncesine kadar sadece genç bir kýz olan ablam, þimdi o havasýndan uzaklaþarak müthiþ bir kadýn olmuþtu. Çoraplarýndan elbisesine, vücut hatlarýndan kuaför eli deðmiþ boyalý saçlarýna kadar her þeyiyle dört dörtlük bir kadýn…

  Dayak (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 3 Haziran 2012 Aný 

Lavabo üstündeki aynada yüzümü gördüðümde, gördüðüm morarmýþ, kýzarmýþ, patlamýþ, kanamýþ et parçalarý sinirlerimi bozdu, baþladým kikirdeyerek gülmeye. Musluðu açmýþ, avucumu suyla doldurarak suratýma çarpmýþtým ki, bu darbeyle caným acýyýnca daha çok gülmeye baþladým.

  Pitbull (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 19 Ekim 2012 Deneysel 

Oradan kaçabildiðim kadar hýzla kaçtým. Kulaðýma gaipten sesler geliyordu: “Kaçma, kaçtýkça, sýra sana gelecek!…”

  Son Söz... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 8 Haziran 2012 Aný 

Ýþ saatlerimin dýþýndaki vaktimin tamamýný Nuri ile geçiriyordum. Kendisine bir elektronik solo gitar ile elli ‘watt’lýk bir amfi almýþtý. En büyük hayali bir orkestra kurmaktý. Kambersiz düðün olmayacaðýna göre, orkestrasýnda benim de bir yerim vardý elbette. Ben, orkestranýn bas gitaristi olacaktým. Baþlangýçta, bas gitarýn ne menem bir þey olduðunu bile bilmiyordum. Bir takým bas gitar ritm kalýplarý öðrendikçe, kendimi ‘bas gitarist’ sanmaya da baþlamýþtým.

  Azap Yolu - 2 (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 28 Aðustos 2012 Bireysel 

Lise bittiði yýl kazandýðým Hukuk fakültesi öðrenciliðine, annemin, evlere temizliðe giderek kazandýðý üç beþ kuruþla baþladým. Anneme, artýk yük olmak istemediðimden, üniversite kampüsü civarýnda, üniversiteden öðrencilerin mekan edindikleri bir kafeteryada part-time olarak çalýþabileceðim bir iþ bulmuþtum.

  Azap Yolu - 1 (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 26 Aðustos 2012 Sevgi ve Arkadaþlýk 

Evet! Azap Yolu filmi bu þekilde baþlýyordu. Aþinasý olduðum bir þeydi bu; hayatýmda birebir yaþamýþtým.

  Katil, Herkes... (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 20 Aðustos 2012 Dinsel 

Köpek, cinayet üstüne kalabilir korkusuyla geri gelmedi, saklandý. Gecenin karanlýðýndan güneþ ýþýyana dek hiç kimse gelmedi kadýnýn baþýna, baþýna iþ açma korkusundan. Kadýn, kan kaybýndan öldü, gitti.

  Azap Yolu - Son (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 31 Aðustos 2012 Baþkaldýrý 

“Kýz senin hocanýn nefesi esastan da keskinmiþ vallahi! Oðlum, terk retti o afiþteyi!” Ýki kadýn sevinçle sarmaþ dolaþ olarak kutladýlar nefesi keskin hoca sayesinde bu felaketin defedilmesini.

  Azap Yolu - 3 (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 29 Aðustos 2012 Aþk ve Romantizm 

Açtým, arayan sesi tanýdým. Sebil’di. Annem arayanýn o olduðunu anlar anlamaz çýkýp gitti

  Umut'du Adý (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 3 Eylül 2012 Öyküsel 

Umut’du adý, Lösemi hastasýydý. Sevgi anne Acý içindeki kalbine. Kararlýlýkla direniyordu, Acýsýný, biricik oðluna hissettirmiyordu…

  Facebook Tatilcileri (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 6 Eylül 2012 Soyut 

Bizim buralarda okullarýn açýlma zamaný geldi mi, yaz sezonu biter. Yaz sezonunda kýþlýkçýlardan, bikinili lolitalarý görmeye giden röntgencilerin dýþýnda plaja pek giden olmaz.

  Köpek Kovucu (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 9 Eylül 2012 Beklenmedik 

Billurcu Hotel, evimizin hemen bitiþiðindeki üç yýldýzlý otel. Ýç iþleri bakanýnýn misafirleri zaman zaman eve sýðmayýnca tutarýz odalarýný o otelde aðýrlarýz

  Sarýmsaklý'dan Sevgilerle (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 21 Eylül 2012 Varoluþçuluk 

boyunca ne yaparsam yapayým çevremdeki insanlara ve köpeklere kendimi sevdirmeyi baþaramadým. Kime azýcýk yýlýþsam suratlarý gerili veriyor, bana yüz vermiyorlardý. Keza köpekler de, ben onlardan uzak durmaya çabaladýkça, onlar beni adeta on ikiden hedefliyorlardý.

  Saðcý Mýsýn, Solcu Musun Hemþerim? (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 1 Ekim 2012 Aný 

Çorlu orduevinde tatbikat var, (belki hatýrlarsýnýz þu Hora olayýný, tatbikat onunla alakalý) her yan harita.

  Dört Yýl Önce, Dört Yýl Sonra (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 12 Ekim 2012 Beklenmedik 

Buna raðmen, þimdilerde kalbinden þikayeti olan benim. Sýk sýk daralmaktayým ve heyheylerim üstüme üstüme gelmekte. Kocamýn sabahýn köründen gecelere kadar iþiyle meþgul olmayabileceði çok takýlýr oldu kafama; “acaba,” diyorum, “beni aldatýyor mudur?

  Albina ile Iryna (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 12 Ekim 2012 Yeraltý 

Mehmet Ali, Ýstanbul, Kiev arasýnda gezi turlarý organize eden bir turizmciydi.

  Oðlum Bak Git (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 23 Ekim 2012 Gülmece (Mizah) 

Tarih öðretmenliðinden emekli olup da Sarýmsaklý ’ya taþýndýðýmýz ilk günlerde, henüz memuriyetin alýþkanlýklarýný terk edememiþtim. Yani, hala saçý sakalý düzenli týraþ ediyordum ve hala kravatla, takým elbiseyle sokaða çýkýyordum. Bu halim komþularýn çok dikkatini çekiyor ve bu resmi kýlýklý adamýn ne iþ yaptýðýna dair aralarýnda yorumlar yapýyorlardý.

  Paraþko'nun Kýzlarý (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 4 Kasým 2012 Gülmece (Mizah) 

Sarýmsaklý yaþantým, kundura tamircisi Paraþko’nun karýsý sayesinde hovardalýk açýsýndan hýzlý baþlamýþtý.

  Ekonomik Baðýmsýzlýk Ýlkesi (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 30 Eylül 2014 Toplumcu 

Atatürk ilkeleri 6altý) deðil, 7yedi)'dir.

  Nil Kraliçesi. (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 22 Aðustos 2016 Dinsel 

Kudüs'den yükselen devasa alevler kýzýl bulutlar halinde gökyüzünü kapladý. Fýrtýnalar nefes oldu, üfürdü bulutlarý Mýsýr'a doðru. Mýsýr'ýn zalim firavununu sarayýnýn kalýn duvarlarý koruyamadý, küle döndü duvar taþlarý. Firavun ve onun soyundan gelen tüm kýptiler kýzgýn küllere gömüldü.

  Kur'an Ayetlerinden (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 22 Aðustos 2016 Dinsel 

Babillilerin âdetlerine göre; bayramlarda herkes bir yerde toplaþarak bayramlaþýyordu. Hiç kimse evinde oturmazdý. O gün, Hz. Ýbrahim, evinden çýkmamaya karar verdi ve hadi gidelim, diye gelen komþularýna iþtirak etmek istemedi.

  Krallarýn Kraliçesi (Kemal Yavuz Paracýkoðlu) 26 Aðustos 2016 Toplumcu 

"Tüm korkunç ve garip olaylara kapýmýz açýk, ama konfordan rahatsýz oluruz.'' Cleopatra

 

 



uzun metrajlý bir filmdi hayatým
—aptalca çocukluklarýmý
—tembel öðrenciliklerimi
—can sýkýcý arkadaþlýklarýmý
—heyecansýz aþklarýmý
—izleyenleri sýkacak evliliðimi
—tatsýz tuzsuz, bereketsiz iþ hayatýmý
—temposu düþük emekliliðimi
kesti montaj iþçileri
onca yaþadýklarýmdan sonra
geriye bir reklâm filmi bile kalmadý…



 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kemal Yavuz Paracýkoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.

 

Bu dosyanýn son güncelleme tarihi: 18.04.2024 21:23:42