"Sanat, hayatı daha ilginç hale getiren bir yalandır." - Jean Giraud (Moebius)"

Kamil Erbil

Baba,Hoşça Kal

"BABA, HOŞÇA KAL" - Bir kadının babasının mezarı başındaki duygusal yüzleşmesi. Solgun çiçekler ve kırık anılar arasında, çocukluğun mutlu bisiklet günlerinden, babasının ihanetine uzanan karmaşık bir ilişkinin izleri. Mezarlıktaki bu karşılaşma, yılların birikmiş acısını, özlemini ve öfkesini taşıyan bir veda ritüeli. Geçmişle hesaplaşmanın ve belki de affetmenin eşiğinde

Kırık Kol ve Oda R

Bayram telaşıyla dolu bir hastane koridorunda, kırık koluyla yardım arayan orta yaşlı bir kadının çaresizliği ve ona el uzatan anlatıcının hikâyesi. Sağlık sistemindeki aksaklıkları ve insani duyarlılığı yansıtan bu kısa öykü, acil serviste "R Odası" gizemini ve hastane kargaşasında kaybolmuş bir hastanın dramını çarpıcı biçimde aktarıyor.

Berber Çırağı

Çırak / 1955-56 yılları... İlkokula gidiyordum. Rahmetli annem yaz tatili başladığında benim elimden

5 Dolar

5 Dolar / Kısa sakallı, 70-75 yaşlarında; yılların yüzünde bıraktığı derin çizgilerle, etrafına

Ayakkabı Tamircisi

Elime sıkıştırılan ayakabıları rahmetli annem, -Bu ayakkabıları kavaflar aralığında ki Ördek Ali diye bilinen ayakkabı tamircisi Ali amcaya götürüver. Tamir edilecek yerleri göster,kaç paraya yapacağınıda sormayı unutma dedi. O zaman kadar hiç gitmemişsemde Ördek Ali lakaplı eski ayakkabı tamircisini ilçede tanımıyan yoktu.

Torunum

Bahçede uğraştıktan sonra epeyi yorulmuştular. Vakit ikindiyi geçmesine rağmen hava hala bunaltıcı sıcaktı.

Keriz

Okuyamayıp tasdikname alınca bir işyerine çalışmaya başlamıştım. Geceleri de yaşıtlarımızla mahallemizdeki kahvelere çıkıyorduk. Kağıtla ilk tanışmam mahalle kahvesinin o göz gözü görmez sigara dumanlarıyla dolu akşamlarında başlamıştı. İlk önce merakla başlıyan masadaki oyunları seyretme,daha sonra masalarda dördüncü olarak yer almakla devam etti. Öyle olduki daha askere gitmeden bilmediğim

Yıldızlar Hep Kayarmı?

Dün akşama doğru nedense biraz içimdeki sıkıntıyı atmak birazda değişik bir ortamda bulunma isteği ile hiç kimseye haber vermeden bazı zamanlar gittiğim deniz kenarındaki o içkili lokantaya yanlız olarak gitmeye karar verdim.

Baytar

Bir rivayete göre köy, dere kenarında kurulan bir çiflik ve müştemalatı olarak başlamış,daha sonra burada çalışanların ve dışarıdan gelip buraya yerleşmesindan sonra köy haline dönüşmüş.

Kardeşim...

Bu kısa yaşam da bir birimizi kırmadan,darıltmadan yaşamak mümkün olsadı... Neden pişmanlıklar hep son dakikaya kalıyor...

Başa Dön