Hayat Masaldır...
Başladı ve bitti senin sevdan da herkesinki gibi. Yıllardır yaşıyorum dediğin dünya seni daha yeni kucaklamıştır ve acılarla yoğrulmayan hayat daha başlamamış masaldır.
Başladı ve bitti senin sevdan da herkesinki gibi. Yıllardır yaşıyorum dediğin dünya seni daha yeni kucaklamıştır ve acılarla yoğrulmayan hayat daha başlamamış masaldır.
Eller şiirlerdeki gibi karıncalanmıyor artık dua etmekten. Seccadeler tertemiz alınları bekliyor bir gülün yaprak döken hasreti gibi.
Vuslat ayrılık kadar yakın, bir o kadar da uzak.
Türk olabildik ama doğru ve çalışkan olamadık…
Yeni evlenen bir dostumun ilk çocuğu idi anlatacaklarımın başrol oyuncusu her nekadar kendisi insanları bu kadar düşündürücü bir olaya sevk ettiğinin farkında olmasa da…
Tayfun TALİPOĞLU'nun Yol Hikayelerini ben de dinlerdim pekala, ama hiç kendimi
o kompozisyonda hissetmemiştim açıkcası, ta ki Afyondan Eskişehir’e gidene kadar.
aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor / ya kapsama alanı dışında kalmış
İstanbuldan bana sen kaldın hatıra / Ne gözlerini unuttum ne de sıcak ellerını
Ben beklerım sen beklemesende / Ben ağlarım sen gülsen de /
Sen, çocukken uçurtması uçmayan çocuk ve elinde yarım ekmek arası zeytinle dolaşan biraz hüzünlü biraz kapanık bir o kadar da narin çocuk.
Bak sevdanın resmine bul sende… / Sana olan aşkımın rengini, /
Gerçekleri göstermeyecek kadar bizi kör eden aşk mı suçlu sence, yoksa kör numarası yapan bizler mi?
Seni nasıl anlatsam bilmiyorum / Hangi kelime seni anlatmaya yeter ki
okumak, insanı en ucuza birçok şeyin sahibi yapar.
istanbul
insan insana benzer...