Güneşin Üvey Çocukları
(Sevgili Özbek) 25 Temmuz 2006 |
Didaktik |
| |
Onlar,
güneş doğarken şafak ezgisine yansıyan buğday sarısının mavi ışığını bilmeden, hayallerinde ki atiyi gül nesline benzetip yaşamaya çalışan çocuklarimizdi. |
|
Sevgili
(Sevgili Özbek) 16 Şubat 2008 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Yasak notaların ötesindeydi sol anahtarını yargılayan infaz
Fa almamış halleriydi bam teline verilen nağme |
|
Seyr-i Sefer
(Sevgili Özbek) 11 Ocak 2010 |
Başkaldırı |
| |
Sevda, bir taşın başına oturmuş dalgın bir vaziyette, mahmur gözleriyle etrafını seyrediyordu. Her şey o kadar yabancıydı ki kendisine, kime ne danışacak, neye göre davranacaktı bilemiyordu. Gelenek ve göreneklerin aynı olmasına rağmen, kendi yaşadıkları ve öğrendikleri ile, geldiği bu yerlerdeki insanların gelenek ve görenekleri kendisininkine o kadar zıttı ki! |
|
|

Nedense insanlar, sık sık nerelisin diye sorarlar.. Ya boş ver arkadaş, dünyalıyım.
Oltasında mavi kadifenin,bir yıldız zerresi..
Yani,
Asi dalgalarında denizin boğulmamak,
tuzlu suyunda kaybolmamak için
Okyanusların..
Çam ormanlarının kuytusunda, kalmamak için
yaşayan dünyalı..
Yani,
güneşin altında, üstünde bulutların,
özgürce, kanat çırpmak için,
Yaşayan minnacık..
|
|