Elimden bir şey gelmiyor
Şimdi eski şarkılar çalıyor / Gönlümün eskimeyen mabedinde, / Mumlar
Şimdi eski şarkılar çalıyor / Gönlümün eskimeyen mabedinde, / Mumlar
İki suskun yürek vardı birbirlerine bakan, / İkisi de bir şeyler söylemek istiyorlardı.
Diken bahçesiydi benim yüreğim. / Her aşk hoyratça saldırır, /
Dağılıyor ufkumun en ücra köşelerinden kimsesiz anılar. / Bulutların ardından bir karartı yakalıyor
Paslı tenekeler de çiçeklenen, / Güller gibiyiz şimdi biz . /
Serbest bırakıyorum tüm duygularımı, / Göz yaşlarım sessiz ve derinden içime akıyor.
Keşke söyleye bilsem sana, / Kendime bile söyleyemediğim sırlarımı, /
Konuşmuyordu,Konuşmıyacak mısın dedim.Sesim duvardan duvara çarpıp bana tekrar geri geldi.Cevap alamayacağımı anladıktan sonra yemesi için biraz yiyecek birazda su getirdim.Ne getirdiklerime baktı nede bana.O yüzdende yemesi içinde ısrar etmedim.Öylece
Kopuyor bir bir yüreğimin duvarlarına yapıştırdığım resimler, / Bir yangın oluyor tüm umutlarım
Ankara doğumluyum.Bu yüzdende,sarı başakların solgun yüzünü hep yüreğim de denizlere taşımaya çalıştım.Ne zaman yazmaya başladım,nasıl başladım inananın hatırlamıyorum.Tek bildiğim bu işten çok keyif aldığım.
Ankara
İçimden geldiği gibi yazıyorum.Kelimelerle birlikte yaptığım bu yolculuk bazen beni bile şaşkına çeviriyor.Yaşadıkca ve yazdıkca var olabiliyorum.
Özgürce yazmayı kelimeleri kendi haline bırakmayı seviyorum.
Bir Çok Türk şairini okumak bana keyif veriyor.O yüzdende Kütüphanemde hepsinden bir parça olmasını tercih ediyorum.