..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir deliyle baþederken, yapýlacak en mantýklý þey normal rolü yapmak. -Herman Hesse
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
ÝzEdebiyat - Yazar Portresi - Sýraç Ar
Sýraç Ar - Hayat ve Ýnsan
Site Ýçi Arama:


Ana Sayfa
  Klamira (Sýraç Ar) 23 Haziran 2008 Halk Öyküleri 

Köyün birinde bir kýz annesi ve babasýyla yaþarmýþ.Günün birinde anne amansýz bir hastalýða yakalanmýþ ve vefat etmiþ.Annesinin ölümü küçük Klamira’yý çok etkilemiþ ve konuþmamaya baþlamýþ ,taki babasý yeni bir kadýnla evlenene kadar.Klamira’nýn babasýnýn evlendiði kadýnýn bir de Klamira yaþýnda bir kýzý varmýþ.Anneleri iki kýzýný dal toplamak için ormana göndermiþ.Kýzlar ormanda dal topladýklarý zaman çok yorulmuþlar ve susamýþlar.Anneleri susadýklarýnda içmeleri için öz kýzýna bir Klamira’ya da bir testi su doldurup onlara vermiþ.Klamira suyu içtiði zaman testinin içine önceden konulan küçük yýlan onun karnýna girmiþ.Ýki kýz eve geldikleri zaman olayý annelerine anlatmýþlar anneleride büyütülecek bir þey olmadýðýný sadece suyun içine Klamira’nýn çok acýktýðý için bir de ekmek kýrýntýlarý koyduðunu söylemiþ. Zaman yavaþ yavaþ ilerlerken Klamira’nýn içindeki yýlanda büyümeye baþlamýþ.Kýzýn kusmalarý baþlayýnca babasý onun çok hasta olabileceðinden endiþe duymaya baþlamýþ ve annelerine kýzýnýn neden bu durumda olduðunu sorunca : Kadýn:’Sanýrým bey bizim kýz hamile,çok zamandýr sana söyleyecektim ama bana inanmayacaðýndan korktum ve ne de olsa üvey anne diyerek bana sinirlenecektin.’ Adam:’Ne yapalým,namusum gitti köyün yüzüne nasýl bakacaðým þimdi.Herkes benimle alay edecek.Keþke ölseydim de bu günleri görmeseydim.’demiþ. Kadýn:’Bey, bana soracak olursan onu öldür ve cesedinide hiç kimsenin görmeyeceði bir yere at.Klamira’yý soranlarada onun teyzesinin yanýnda artýk kalacaðýný söyleriz.Böylelikle hem namusumuz kirlenmekten kurtulur hem de diðer kýzýmýn adý lekelenmemiþ olur.’ Bu fikir adamýn kafasýna çok yatmýþ ve kýzýnýn yanýna giderek: ‘Kýzým çoktandýr teyzenin yanýna gitmek istiyordun hazýrlanda seni teyzenlere býrakayým .Ne zaman istersen gelir seni ordan alýrým.’demiþ.

  Altýn Aþk (Sýraç Ar) 16 Þubat 2008 Halk Öyküleri 

Bir varmýþ bir yokmuþ , zamanýn birinde bir kral varmýþ.Kral çevresi çok güzel meyve bahçeleriyle çevrili bir sarayda yaþýyormuþ.Bu bahçedeki aðaçlardan birinin elmalarý altýndan imiþ.Altýn elmalar olgunlaþtýðý zaman kral bunlarý toplayýp sayýyormuþ.Fakat her sayýmýnýn ertesi günü elmalardan biri kayboluyormuþ.Kral buna bir çare düþünmüþ ve sonunda üç oðlunun bu aðaca nöbet tutmalarý gerektiðini düþünmüþ.Ortalýk kararýr kararmaz en büyük oðlunu nöbet tutmasý için aðacýn altýna göndermiþ.Gece yarýsýna doðru çocuðun uykusu gelmiþ ve yatmaya baþlamýþ.Sabah elamalarý almaya gelen kral bir bakmýþki gene elmalardan biri eksik.Ýkinci günde kralýn ortanca oðlu nöbet tutmak için silahlarýný kuþandý hava kararýr kararmaz aðacýn altýna gitmiþ.Her yer sessizlik içinde sadece aðustos böceðinin sesi geliyormuþ.Çocuk gece yarýsýna doðru daha fazla dayanamayarak uyumaya baþlamýþ ve gene bir elma eksik çýkmýþ sabahleyin.Nöbeti tutma sýrasý en küçük cocuða gelince kral ondan bir þey beklemiyormuþ.O da aðabeyleri gibi silahlarýný kuþanýp nöbet yerine gitmiþ.Yavaþ yavaþ bütün kainat derin uykuya dalmýþ çocuk babasýna kendini kanýtlamak için bütün gece uyumamaya ant içmiþ.Saatler on ikiye geldiðinde ise gökyüzünde sapsarý tüyleriyle bir kuþ belirmiþ.Kuþ bütün bahçeyi bir baþtan bir baþa geçtikten sonra gelip o elma aðacýnýn üstüne konmuþ.Biraz sonra aðacýn en bübük ve en parlak elmasýný koparýp havalanmaya baþlamýþ.Çocuk hemen kuþa bir ok fýrlatmýþ.Atýlan ok kuþun aðzýndaki elmayý düþürdüðü gibi kuþun kanadýndan da bir tüy koparmýþ.Çocuk hemen bu tüyü alýp babasýna koþmuþ.Baþýndan geçenleri bir bir anlatmaya baþlamýþ. Babasý o kuþun tüyüne bakýp o kuþu istemiþ.Kralýn en büyük oðlu bu iþ için gönüllü olmuþ.Atýný hazýrlamýþlar, ülkedeki en iyi silahlarý toplayýp ona vermiþler.Çocuk gittikten sonra ondan haber alýnamamýþ.Bunun üzerine ortanca kardeþ hem abisini hem de kuþu bulup getireceðini söyleyerek onlarý aramaya koyulmuþ.Onun da akýbeti aðabeyinki gibi olmuþ.Kralýn küçük oðlu babasýndan izin isteyip onlarý bulmak için izin istemiþ.Kral gönülsüz bir þekilde izin vermiþ.Çünkü pek ümidi yokmuþ bundan.Çocuk aðabeyleri gibi silahlarýný kuþanmýþ , atýna atlamýþ ve ormanýn yolunu tutmuþ.Ormana girdikten kýsa bir süre sonra karþýna bir tilki çýkmýþ.Çocuk hemen okuna davranmýþ.

  Hasta (Sýraç Ar) 1 Aralýk 2007 Halk Öyküleri 

Ýki kardeþ uzun bir yolculuktan sonra Lokman Hekim’in yanýna gelirler.Kardeþlerden biri çok kötü bir hastalýðýn pençesine düþmüþtür.Hangi doktora,büyücüye,falcýya gittiyseler elemlerine bir derman bulamamýþlardýr.Son çare olarak hekimler hekiminin yanýna gelmiþler.Hastanýn iyileþmesi için ondan bir ilaç istemiþler. Lokman Hekim: ‘Kardeþini al eve götür.Onun hastalýðýna çare olacak derman yoktur bende.Evine götür ki en azýndan orada canýný versin daha fazla dolaþtýrarak ona daha fazla eziyet etme.’ Kardeþini sýrtýna alan aðabey bütün ümitleri kýrýlmýþ bir þekilde evlerinin yolunu tuttu.Epey bir mesafe kat edikten sonra dinlenmek için kardeþini sýrtýndan indirir ve biraz yemek bulmak için dolaþmaya baþlar.Hasta ot yýðýnýn üzerinde mýþýl mýþýl uyumaktadýr.

  Türkçe Konuþmak (Sýraç Ar) 19 Kasým 2007 Eðitim 

Dil doðuþtan gelen özelliðinin yayýnýnda aile ve çevre faktörlerinin etkisiyle geliþir.TDK sözlüðünde anadil þöyle açýklanmaktadýr:Çocuðun ailesinden ve içinde yaþadýðý topluluktan edindiði dildir.’Dil bir ulusun bireylerinin anlaþmasýnda , o ulusu ulus yapan özelliklerin oluþmasýnda önemli görevler üstlenmiþ , yapýcý ve yaratýcý bir canlý varlýk olarak nitelendirir.’(Cem DÝLÇÝN) Dilçin’in tanýmýndan yola çýkarak ulusun birlikte paylaþým duygularýnýn geliþmesi ve etkili etkileþim kurabilmeleri için ana iki unsura ihtiyaç vardýr. 1-)Yazý dilinin ortak olmasý 2-)Konuþma dilinin ortak bir aðýz olmasý Harf Ýnkýlâbýndan sonra ülkemizde ortak ve çaðdaþ bir yazý dili oluþturulmuþtur.Ama ne yazýk ki ortak bir konuþma dili aðzý yeterince oluþturulamamýþtýr.Bunda farklý bölgelerimizdeki mahalli aðýz ve þivelerin konuþulmasýn etkisidir..Konuþma dilinin geliþtirilmesi o toplumun ortak bir konuþma dili etrafýnda birleþmeleri için olmazsa olmaz nitelik taþýmaktadýr. Ýnsanlar , doðuþtan gelen bir konuþma yeteneðiyle dünyaya gözlerini açarlar .Konuþma yeteneði doðuþtan gelir fakat kiþinin düzgün ve doðru konuþabilmesi okul hayatýnda alacaðý konuþma eðitimine baðlýdýr.Eðitim kurumlarýndaki konuþma dersleri dil kurallarýna uygun ve etkili biçimde anlatma becerisi kazandýrýr.(Özbey,2005:121) Özbey’in dediði gibi konuþmada eðitim kurumlarýna çok büyük görev düþmektedir.Çünkü çocuðun içinde yaþadýðý aile , arkadaþ çevresi çocuðun konuþmasýný geliþtirebilecek yapýda ve bilinçte olmayabilirler.Bundan dolayý çocuðun asýl rehberi öðretmenlerdir.Rehber olan öðretmenin davranýþlarýndan ,konuþmasýna kadar her alanda öðrenci tarafýndan izlendiðini ve örnek alýndýðýný bilerek hareket etmesi gerekir.Özellikle öðretmenlerin mahalli aðýzlarý terk edip kendilerini diksiyon dersinde eðitmeleri gerekir ki öðrenciler de konuþmalarýný düzeltebilsinler.

  Sen Yoksun (Sýraç Ar) 30 Ekim 2007 Sevgi ve Aþk 

Belediyenin koymuþ olduðu bankta boðazýn muhteþem seyrine dalmýþtý.Karþýda pýrýl pýrýl parlayan ‘‘Dur Yolcu’ þiiri boðazdan gelip geçen bütün insanlarý selamlaya dursun,Kilitbahr Kalesinin boðaza nazlý bir ceylan gibi bakýþý sarhoþ olan denizin aþkýný ispatlamak için gözyaþlarýný kýyýya vurmasýna neden oluyordu.Herkesin uykuda olduðu bir saatte deniz ona unutamayacaðý bir resital sunuyordu ayýn þevkli ýþýklarýyla.Ne aþklar yaþanmýþtý bu topraklarda ,akan sular kim bilir ne kadar tanýklýk etmiþtir aþklara diye düþündü.Þimdi tek baþýna doðanýn ona sunduðu bu resitalinde týpký aþýk olduðu kýz gibi yalancý olduðunu biliyordu.Sanki doðayla kýz anlaþma yapmýþlardý gizli kalmasý kaydýyla kendi aralarýnda.Onu kandýrmak için yapýlan bu gizli kalmýþ antlaþma deþifre olmuþtu.Her þey apaçýk ortaya çýkmýþtý .Hiçbir þeye inanasý gelmiyordu ne kitaplarda yazýlan o masum aþklara ,ne þiirlerde yazýlan o büyülü aþklara artýk. Ruhun aynasý deðil miydi gözler?Kelimelerin dile getiremediðini ya da yetersiz kaldýðý yerde hani doðruyu söyleyeceklerdi?Ne çok bakmýþtý sevgisinin gözlerine,ne iltifatlar yaðdýrmýþtý ,onlarýn bir bakýþýna ne anlamlar yüklemiþti üstelik.Beyninde aþk,sevgi üzerine inþa ettiði bütün sütunlar bir bir yýkýlýyordu altlarýnda ise çaresiz kalmýþ duygularý can çekiþiyordu.Daha düne kadar ne duygular besliyordu aþk adýna oysa.Þimdi ise koca bir hiçliði yaþýyordu duygularý.Terkedilmiþlik bile olsa bunun adý onu düþünmeye devam ediyordu. Cebinden çýkarttýðý kaðýdýn üzerine sevgilisine duygularýný yazmaya baþladý.

  Disleksi (Öðrenme Bozukluðu) (sýraç ar) 18 Aðustos 2007 Eðitim 

öðrenme bozukluðu Türk eðitiminin en büyük sorunlarýndan biridir.Eðitim hayatýna katýlan her 10 bireyden 4-5'inde görülen bu hastalýk ne kadar erken farkedilirse hem birey için hem de toplum için güvenli yarýnlar anlamýna gelecektir.

 

 



1. Perþömen kaðýtlar okunduðunda, kývrýktýrlar; þiirin ve
2. kadavranýn içi açýlmamýþtýr, insan insanýn hiç.

Ece AYHAN









 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Sýraç Ar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.

 

Bu dosyanýn son güncelleme tarihi: 20.04.2024 10:44:23