İki kardeş uzun bir yolculuktan sonra Lokman Hekim’in yanına gelirler.Kardeşlerden biri çok kötü bir hastalığın pençesine düşmüştür.Hangi doktora,büyücüye,falcıya gittiyseler elemlerine bir derman bulamamışlardır.Son çare olarak hekimler hekiminin yanına gelmişler.Hastanın iyileşmesi için ondan bir ilaç istemişler.
Lokman Hekim:
‘Kardeşini al eve götür.Onun hastalığına çare olacak derman yoktur bende.Evine götür ki en azından orada canını versin daha fazla dolaştırarak ona daha fazla eziyet etme.’
Kardeşini sırtına alan ağabey bütün ümitleri kırılmış bir şekilde evlerinin yolunu tutarlar.Epey bir mesafe kat edikten sonra dinlenmek için kardeşini sırtından indirir ve biraz yemek bulmak için dolaşmaya başlar.Hasta ot yığının üzerinde mışıl mışıl uyumaktadır.
Koyunlarını otlatmaya götüren çoban otların üzerindeki hastayı görünce önce korkar daha sonra ise onun hasta olduğunu anladıktan sonra ; siyah koyununun sütünü bir tasa sağıp hastanın yanına tası bırakır.Otların içinde süzüle süzele simsiyah bir yılan çıkıp zehrini süt dolu tasın içine boşaltıp oradan hiç gelmemiş gibi oradan uzaklaştı.
Bu olayı gören hasta artık hem hastalığının vermiş olduğu bıkkınlık hem de artık abisine yük olmamak için intihar etmeye karar verir. Yılanın zehrini sütün içine boşalttığını gördüğünde dolayı sütü alır ve içer.Sütü içer içmez bütün içi dışarı çıkacak gibi kusmaya başlar ve bütün içindekileri dışarı atar ve rahatlar.Yarım saat sonra artık abisiyle eve gidebilecek duruma gelir.Abisi eli boş olarak kardeşinin yanına geldiği zaman gözlerine inanamaz .Kardeşi hiç hasta olmamış gibi ayakta görür ve sevinçle boynuna sarılır.
‘Haydi ağabey bak ben iyileştim artık eve gidelim.’,dedikten sonra abisine her şeyi anlatır.Abisi: ‘hayır eve gitmeyeceğiz ,Lokman Hekimin yanına gideceğiz.Çünkü o senin öleceğini hiçbir ilacın sana yaramayacağını söylemişti.Bende şimdi ondan bunun hesabını soracağım.’
Lokman Hekimin yanına varır varmazlar sinirli bir şekilde: ‘Hani kardeşimi iyileştirecek bir ilaç yoktu? Bak kardeşim iyileşti. Bir de sana hekimler hekimi diyorlar.’Onlar olayı anlatmadan Hekim anlatmaya başlar: ‘Ben nereden siyah bir koyun bulup sütünü sağacağım haydi koyunu bulup sütünü sağdım diyelim ya ondan sonra simsiyah bir yılan bulup onun zehrini sütün içine boşattıktan sonra hangi el o sütü kardeşine içerecek ve ondan sonra kardeşin iyileşecek.’
Rivayet odur ki lokman Hekim hastaya bakar bakmaz onun hastalığına ilaç olabilecek ilaç onun kulağına fısıldarmış. Bu hasta da yılan çarenin kendisinde olduğunu söylemesine rağmen, ölüm riski bulunduğun dolayı hekim o ilacı hastaya vermeye yanaşmaz.
Daha sonra ise iki kardeş de hocanın eline kapanırlar. Af dilenirler.
SIRAÇ AR
Hasta
İki kardeş uzun bir yolculuktan sonra Lokman Hekim’in yanına gelirler.Kardeşlerden biri çok kötü bir hastalığın pençesine düşmüştür.Hangi doktora,büyücüye,falcıya gittiyseler elemlerine bir derman bulamamışlardır.Son çare olarak hekimler hekiminin yanına gelmişler.Hastanın iyileşmesi için ondan bir ilaç istemişler. Lokman Hekim: ‘Kardeşini al eve götür.Onun hastalığına çare olacak derman yoktur bende.Evine götür ki en azından orada canını versin daha fazla dolaştırarak ona daha fazla eziyet etme.’ Kardeşini sırtına alan ağabey bütün ümitleri kırılmış bir şekilde evlerinin yolunu tuttu.Epey bir mesafe kat edikten sonra dinlenmek için kardeşini sırtından indirir ve biraz yemek bulmak için dolaşmaya başlar.Hasta ot yığının üzerinde mışıl mışıl uyumaktadır.