Adıyaman Kıymet Bilir miydi?
“Ne kadar Kadirşinas olmasa da Adıyaman
Rıfat’a çare ne yahşi vatanımdır vatanım.
Dilberlerinin misli İstanbul’da bulunmaz
Rıfat o sebepten terk edemez Adıyaman’ı”
“Ne kadar Kadirşinas olmasa da Adıyaman
Rıfat’a çare ne yahşi vatanımdır vatanım.
Dilberlerinin misli İstanbul’da bulunmaz
Rıfat o sebepten terk edemez Adıyaman’ı”
İnsanları kırmak çok kolay, insanların kalbini parçalamak bir anlık, ama kalbi kazanmak, bozulanı onarmak bazen yıllarını alabileceği gibi, bazen ve en acı olanı da bir daha geri kazanamayacağındır…
Hülya’nın başından kaynar sular akmaya da başlamıştı. Belli etmemeliydi. Bütün ağır yükler bu yaşta omzuna yükleniyordu, nasıl altından kalkacaktı ki?
Nerede tanıştık, nerede karşılaştık, nerede buluştuk, nerede güldük, nerede ağladık, nerede birlikte mutlu olduk?
Ne zamandı bilmiyorum, neredeydi hiç farkında değilim...
Hangi şehirdi, hangi köy, kasaba ya da hangi ülkeydi?
Bir parkta mı, otobüs durağımıydı, herkesin uğrak yeri miydi yoksa ıssız bir
Sadece sendin ve sadece etrafa neşe saçan gülüşün, içten bakışın, beni kor gibi yakışın vardı...
Şimdi sen yoksun...
Kimsenin kimseye güveni kalmamış. İnsanlar babasına bile borç veremeyecek hale gelmişler. Bol sıfırlı paralar basılmaya başladıkça, para bütün değerlerin de üstüne çıktı zamanla…
Ama ben daha büyümemiştim ki, neden geçen her yıl, saçlarıma düşen her ak, yüzümde inadına derinleşen kırışıklıklar, büyüdüğümü yüzüme haykırmak istiyor?
Büyümüşüm işte, hem de habersizce…
Tam tamına 42 yaşına girmişim bugün…
Öyle söylüyor nüfus kağıdım, ama benim daha hayallerim vardı, büyümeyi
İyi biliyorum ki,
Ben gidince sorunlar çözülmeyecek,
Bir çırpıda her şey güllük-gülistanlık olmayacak,
Belki çok şey değişecek,
Belki hiçbir şey değişmeyecek,
Kendimi yazar olarak saymıyorsam da, uzun süredir yazarlıkla uğraşıyorum. Adıyaman'da Bugün Gazetesinde 2.5 yıl boyunca kendi adımla Naifce Yazılar köşesinde günlük olarak okuyucularla buyluştum. Aynı zamanda Bir Deli'nin Not Defteri köşesinde Cenk Gülen adıyla mizahi yazılar yazdım ve bu yazdığım yazıları EMMİ HORTUMU TAKSANA adlı bir kitapta topladım. Halen Yeni Adıyaman Gazetesinde kendi adımla ve Entel Cezmi mahlasıyla mizahi yazılar yazıyorum. Sadık Bircan, Mert Duran, Mehmet Naif Karabatak, Naif Karabatak, Cenk Gülen, Durro Dayının Oğlu,Ayfer Poyraz, Molla Yusuf.. adlayıryla da yazılar yazdım.
30 Ocak 1964 Adıyaman doğumluyum. İlk, Orta ve lise tahsilini Adıyaman'da yaptım. AÖF 2. sınıf öğrencisiyim.
1980 yılında başladığım gazetecilik yaşamımda Milli Gazete, yeni Devir, Yeni Şafak ve Zaman gazetelerinin Adıyaman temsilciliğini yaptım. 2000 yılında Kalem gazetesinde köşe yazarlığına başladım. Sonrasında Adıyaman'da Bugün Gazetesinde günlük olarak yazmaya devam ettim. Kendi köşemin yanında Cenk Gülen mahlasıyla da mizahi yazılar yazdım. 2005 yılında EMMİ HORTUMU TAKSANA adıyla mizahi bir kitabım yayınlandı ve bu kitap Adıyaman tarihinde yayınlanan tek mizah kitabı olma özelliğiyle de ayrı bir öneme sahiptir.
Birçok mahlas isimle yazılar yazdım, denemeler yaptım, şiirler yazdım.
Antik Perre adlı Aylık kültür, edebiyat ve sanat dergisinin genel Yayın Yönetmenliğini ve yazarlığını yaptım.
Şu an Yeni Adıyaman Gazetesinde köşe yazarlığı yapıyorum.
Bazı yaygın gazete ve dergilerde de yazılarım yayınlandı. Hazırlık aşamasında olan ama bir türlü bastıramadığım "BİR PORSİYON AŞK ALABİLİR MİYİM?" adlı bir kitabım daha var.
Adıyaman
Yazımın başlığında da söylediğim gibi yazılarıma bir gömlek biçermisiniz bilmem ama ben Naifce yazıyorum, içimden geldiğince...
Rasim Özdenören, Fehmi Koru, Ahmet Altan, Oğuz Aral
Mizahta Oğuz Aral, yazıda Fehmi Koru, edebiyatta Rasim Özdenören