Nesrin Göçmen
Kucakladım Mavimi
Sen gün düşlerinde / göğeren yeşillerinin içinde.... / kucakla yeni
İki çiçek
Bazı anlar vardır unutulmaz, / Bazı düşler vardır yaşanmaz, /
Sensin Can'ım
Sararıp solman için değilim aşkın , / Seninle çokdan da çok bahtiyarım ,
Neden derim, neden ?
Neden derim / gunun getirdigini / gormezler de,
Sen ya da ben
Aydınlık sabahta, yıldızlı gecelerde / Bekledin umutla şefkati senelerce, /
Masmavi bir aşk
Aşkım demek / can\\'ım demek / İlk güzel şeydi
İnankul'dum...
İnan! / Kul\\'unum dedim / Bilmedin... /
Kavuşma
Koklarken saçımı, / Yeni baharın / Serinliğine inat,
Asla pişman olmadım
Senli yüreğim daha da ongun...
Çünkü geleceğin mesut düşlerini
mavilerimde sen sakladın...
Beni sevginle, şefkatinle sen donattın...
Senli Anlar
SENLİ ANLARIM / Unutulsun isterim / Bazı anlarım
Yeni Umut
Yaralarım içimde büyüsün, boşluk açmasın
diye çabalarım ... Bilirim ki, açılan boşluklarımı açanlar
geri gelseler bile, dolduramazlar açtıklarını,
silemezler yüreğimdeki kendi izlerini....
Saklıca Ağlar
Herkesin hayran olup baktığı, / Hatta yerinde olamadığı / Alıyla,
Ruyalarim, yalnizligim, umudum ven CANim
Aslinda paylasilmayan guzel seylerin
dostluk gibi, saygi gibi, sevgi gibi, ask gibi
bir gun kendi kendini yok edecegine inananiyordum
ve bir zamanlar guzel olduguna,
degerli olduguna inandigim hersey zamanla kendini imha etmeye baslamisti icimde....
Yaşama sevdam
Yol uzun, düsler yarım / Soluk soluga bir sevda yasam. /
Bağış Dilencisi
İyi bir yaşam için kendimi afedebiliyorum bencilce,
peki kimilerine neden yürekten affım yok ?
Bu bencillik değil de ne ?
Mavi Bir Yaşam....
Tanıtım
Mavi bir yasamı düşleyen,
sevgiyi bildiğini düşünen..
"dostluklar, arkadasliklar yitmesin" diyen biriyim ....
Geçmiş
1956 Saraykoy (Denizli) dogumluyum.
Ilkokulu, ortaokulu ayni yerde okudum.
Sonrasi devletin parasiz yatili okul sinavlarini kazaninca
iki yilim Denizli Kiz Ogretmen Lisesi, bir yilim Ankara Yuksek Ogretmen Okulu Hazirlik Lisesi'nde gecti.
Yatili okul gunlerimin, kisilik gelisimime katkisi oldukca fazladir.
Orada, farkinda olmadigim cogu degerleri,
yasamda kendime yetmek zorunda oldugumu anladim.
Insanin gercek arkadaslarinin, dostlarinin, ogretmenlerinin ailesi
kadar yakin olabilecegini gordum. Gecen uc yilimda tum hayallerim, aldigim egitimin katkisiyla yurdumun isIksiz
koylerini aydinlatmak, herkesin unuttugu ogrencilere bilgi dagitmak uzerine yapilandi. Ancak ogretmenlerimin, babamin israriyla girdigim universite sinavini asinca, anlayamadan E.U.Eczacilik Fakultesi'nde buldum kendimi.
Bu bir rastlanti mi, yazgi mi hala bilemem.
Bildigim; bana sorulmadan ailem tarafindan alinmis bir karar oldugu, bu kararin da yasamimin yonunu cizdigi.
Unutmam gunlerce “ogretmen olacagim” diyerek agladigimi. Aglamanin, uzulmenin care olmadigini anlayinca,
sarildim derslerime. Ancak icimdeki ogretmenlik atesi hic sonmedi.
Eczacilik Fakultesi 3.ve 4. sinifta geceleri Sosyal Bilimler Fakultesine de devam edip ogretmenlik sertifikasi aldim.
1977 yilinda okulum bitince, babamin eczane acma teklifine
yanasmadim. Eczane eczaciligi en uzak hayalimdi o gunler.
Acik olan herhangi bir ogretmen kadrosunda calismak uzere Saraykoy Lisesi'ne basvurdum. Basvurum kabul gordu.
Sozlesmeli olarak icimde aski tukenmeyen ogretmenlige basladim.
Ancak bu guzel askim, 2 ay sonra Soma SSK Hastanesi'ne eczaci
olarak atamamin yapilmasiyla son buldu.
Cok yabanci oldugum bu karaelmas diyari ilceye,
istemeye istemeye, en fazla 1 yil kalmak uzere geldim.
Ancak bu bir yilim hic gelmedi.
Sevgili esimi taniyip, sevdim evlendim.
Tek vazgecilmezlerim, iki oglum “Umut Mustafa” ve
“Ismail Ugur” 'um 6 sene arayla, ayni gun dunyaya geldiler.
8 Yil devlet memurlugunun ardindan, yeni umutlarimla
“Yeni Umut Eczanesi” 'ni actim.
Yillari eskittikce eczane eczaciligi bana yetmedi.
Kendime baska bir ugras aramaya basladim.
O sene büyük olgum Anadolu Lisesi Sinavlarina hazirlanmaktaydi. Olgumun dershane-okul arasindaki kosmalarindan ben yoruldum. Cok sorguladim “nedendi bu kosusturma?”
Sadece birkaç saat sürecek o korkulu “Universite Sinavi” !
Neydi benim zamanimdaki sinavla simdikinin farki?
Anlamak icin Universite Sinavina girdim.
Aldigim puan kucumsenecek gibi de degildi.
Bosa gitmesin diye bos bir dusunce ile A.U.Iktisat Fakultesine kayit yaptirdim. 6 sene sonra alaninda hicbir faaliyet yapamadigim bu okulu bitirdim.
Gerek ogrenciligim, gerekse calisma yasamim boyunca yasadiklarimi, duslediklerimi devamli yazar, oraya buraya koyarim. Eczacilik mesleginin olmazsa olmazi olan internet ortamiyla tanisinca; yazdiklarimi paylasima actim, degisIk sitelerde yayinlamaya basladim. Bir gun, bir yazimin altinda baskasinin imzasini gorunce, hem sasirdim, hem kizdim, hem de yazdiklarimin benim icin, ne kadar degerli, onemli olduklarini anladim.
O gunden sonra, hic dusunmedigim, kitap fikri beynimi kemirmeye basladi. Yalniz ikilemde kaliyordum. Ben yazar ya da sair degildim. Benim adimla bir kitaba imza atmam, edebiyata yillarca emek verenlere, meslek olarak secip, koca bir yasami adayanlara saygisizlik olmaz miydi? Ancak yazdiklarimi da adima tescil ettirmenin iki yolu vardi. Birincisi notere onaylatmak, ikincisi bir kitapta toplamak. Kitap icin Kultur Bakanligi'ndan alinacak ISBN numarasi adima tescillenmesi demekti yazdiklarimin.
2005 yilinda ani bir kararla; toparlayabildigim kadar yazimi, siirimi 2 kitapta topladim, Ataturkcu Dusunce Dernegi yararina satisa sundum.
*Asi Duygularim* siir -Agustos 2005
*Bir Cingene Efsanesi-Sen Soyleme*- duzyazi Agustos 2005 (Baskilari tukendi)
Kitaplarimi yaptiktan sonra "neden bu kadar acele ettim?" sorusunu defalarca sordum kendime. İstemeden bazi yerlerde yanlislarim olmustu. Uzgunum ki olan olmustu geri donussuz. Benim icin tecrubeydi. Denileni takmayan, inatci, yasami yasayarak ogrenenlerdendim. Bunun bedeli bana hep pahaliya mal oldu. Tek yarari, neyin dogru neyin yanlis oldugunu yasayarak cok iyi ogrendigimden, hatalarimin tekrari fazlaca olmamasi.
Can arkadasim Mine Kaya Omer'in sayesinde, 2 sene Karsiyaka Kultur Merkezi Siir Atolyesine devam ettim.
Bura Sn. Veysel Colak hocami tanidim.
Kendilerine katkilarindan dolayi cok tesekkur ediyorum.
Yazim konusunda bilmedigim ne cok seyin var oldugunu,
siirde ne kadar eksIk oldugumu ogrendim sayelerinde.
Eger islerimden zaman bulabilirsem,
yine derslerine devam etmekte kararliyim.
Tum dostluklara, tum guzelliklere merhaba diyorum, sevgilerimle...
Nesrin Göcmen İNANKUL
Konum
Manisa
Özellikler
Genel tarzim siirdir, düzyazilarim da vardir.
Etkiler
Yaşananlar, yaşanması gerekenler, yaşanacaklar, özlemler...
Benzer Yazarlar
Sevgiyi, maviyi, yasami, durustlugu anlatan tum yazarlar olabilir :))))) Ama Ben, Ben'im.....
Bağlantılar
http://www.antoloji.com/siir/sair/sair.asp?sair=8918
http://www.turkedebiyati.org/detay.asp?kim=nesrin
POPÜLER
-
01
-
02
Gerçeği Nedir Sensiz Yok Olmamın?
Nesrin Göçmen
13 Eki 2003 1 dk okuma -
03
Sakınmadan Yaşa Sevgini
Nesrin Göçmen
13 Eki 2003 1 dk okuma -
04
Sevginin Bedeli
Nesrin Göçmen
14 Eyl 2003 1 dk okuma -
05
Unutulmayan Doğum Günü Resmi
Nesrin Göçmen
24 Eyl 2003 3 dk okuma -
06
Yazılanlar Gerçek mi ?
Nesrin Göçmen
24 Eyl 2003 1 dk okuma -
07
Aşk ve Gurur
Nesrin Göçmen
21 Oca 2003 3 dk okuma -
08
Bir Masaldı Sevdamız
Nesrin Göçmen
09 Eyl 2003 2 dk okuma -
09
Düşlerle Özlerim
Nesrin Göçmen
14 Kas 2003 1 dk okuma -
10
Uslanmadan Delice Sevgi Aradım
Nesrin Göçmen
15 Eki 2003 1 dk okuma -
11
Sensin Can'ım
Nesrin Göçmen
08 May 2003 1 dk okuma -
12
Asla kaybetmeyeceğimsin !
Nesrin Göçmen
02 Eyl 2002 1 dk okuma -
13
Salınan Özlemler
Nesrin Göçmen
03 Kas 2003 1 dk okuma -
14
Ruyalarim, yalnizligim, umudum ven CANim
Nesrin Göçmen
27 Mar 2003 3 dk okuma -
15
Gücümüz Aşka Dayanmalı Sevgili
Nesrin Göçmen
15 Eyl 2003 2 dk okuma -
16
Büyümenin Anlamı
Nesrin Göçmen
19 Kas 2003 1 dk okuma -
17
Sevdim, Sevdim...
Nesrin Göçmen
24 Eyl 2003 1 dk okuma -
18
Sevgi
Nesrin Göçmen
16 Eyl 2003 1 dk okuma -
19
Yeni Umut
Nesrin Göçmen
09 Nis 2003 2 dk okuma -
20
Seviyorum Tıpkısı
Nesrin Göçmen
03 Kas 2003 1 dk okuma