Ömer Akşahan
Fazile
haydi git dese de o ses içim burkuluyor / acımasız kış sürgünü yemiş
Giderken Düşürdünüz 'Ben'i Çantanızdan
hiç tarzım değildi oysa çantanızda mıydım / ısrar etmeseydiniz orada kendim inecektim
Uğultu
buğulu camda gözleri / boğuk boğuktu sesleri / uyuntu sabaha
Okumadığım Her Şey, Bir Şenliktir!
Eee, ne dersiniz, kolay mı bahara yelken açmak? Bakmayın siz, sırtınızı kızdıran güneşe, şen şakrak daldan dala konarak ötüşen, tomurcuk derdine düşmüş ağaç dallarıyla flört edenlere...
Ödemişli Güzide Bestekar Kasım İnaltekin (\*)
Bir konser vesilesi ile Ödemiş'e gelen Münir Nureddin Selçuk, bestecinin yaşamında bir dönüm noktası oluşturur.
Gecenin Son Tükenişi
bir kemandan mıydı gelen / gecenin karanlığındaki ses / duvarlara
Bakır Ustası
Şiirin okulu olduğuna inanmıyorum. Dünyaya bazı insanların şair olarak geldiğine inanıyorum.
Aborijin Eğitimi...
-Aborijinler çok özgür, üstelik dersleri de yok!...deyişinden seziyorum ki, işin içinde bir miktar da eğitim sistemimizin sıkıntısı var.
Ay Işığı Sonatı
saat: yirmi... / masada yalnız bir adam / solo şarkılardan
Aşk Bir Pervanedir…
“Bu, romanın son cümlesi olmalı.”diye söylendi, kitapçı bilgiç bir edayla.
Uyku Tulumu
oturup konuşalım, ne dersin, / şöyle kaygısızca sere serpe /
Dün Gitti, Yarın Meçhul, Bugün Bir Nimet
Hayatı beş topla oynanan bir oyun olarak düşünün. Bu beş top, işiniz, aileniz, sağlığınız, arkadaşlarınız ve ruhunuzdur. Bunların hiçbirini yere düşürmemelisiniz.
Işık Oyunları
Işığın zifiri karanlığında / Görünür kılındı o gözler / Ruhun
Kendi Oyununu Oynayamayanlar
ne şiirler yazardı gözlerin / umutla yel kayalıklarına / tutunmaya
Yalnızlık Parayla Satılmaz!
Yalnızca insanlar dünyasında yaşar ruhum. Onların etiyle, derisiyle ve kemiğiyle beslenirim. Süslü, aynalı salonları ve sahneleri çok severim. Beni oralarda daha iyi anlarsın.
Kalem Vurunca Cama
ne engebeli yollardan geldim söz kapına / dalgınım unuttum şifreli harflerim nasıldı?
Ömer AKŞAHAN
Tanıtım
Kendini nasıl anlatır ki insan… Oturup yazılmaya kalkılsa, her edebiyat işçisinin yaşamı kalın bir roman olur. Ben bunu zaman zaman yazdığım denemelerde ve şiirlerimde yansıtmaya çalışıyorum. Yapıtlarımı izleyenlere küçük birer ipucudur; söylenen her bir sözcüğümüz, tümcemiz..
Kendimi şiirde ilk keşfedişim beni aynı zamanda büyük bir hayal kırıklığı yaşattı ve düzene yenik düştüm. Yol göstericim de yoktu yanımda; düzene isyan edeceğime, şiire küsüp öyküye yöneldim. Bütün bu yaşananlar ortaokul dönemime rastlar.
Yine bir gün düzen beni aldı, bir sonbahar yaprağı gibi Aydın Dağlarının zirvesine fırlattı. Yıl 1981. Ve beni yeniden hayata bağlayan sihirli gücün şiir olduğunu orada anladım. O gün bugündür, can yoldaşım, arkadaşım, sırdaşım ve en büyük sığınağımdır ŞİİR!
İnanıyor ve haykırıyorum; şiir mabedinde yanmayan hiç kimse, ben buyum, ben şuyum diyemez. Tek inancım, ömrüm oldukça yazmaya, gerekirse yazdırarak da olsa şiire ihanet etmeyeceğim.
Aydın’ın İncirliova ilçesinde, ‘53 yılının Ocak ayında, bir Kova erkeği ve sevgili annemin tek eşinden 14. yavrusu olarak dünyaya gelmişim. Babam ve annem ümmiydi. Okul yüzü görmemiş bir ailenin ilk üniversite mezunu olarak kutsal öğretmenlik uğraşımı resmi düzeyde ‘99 yılına dek sürdürdüm.
Halen özel sektörde işimden arta kalan zamanlarda, öğrencilere Türkiye’nin hemen her noktasında şiir dersleri veriyorum, gönüllü. Yeni Türk şiirini mevcut Türkçe ve Edebiyat kitaplarından öğrenemeyen gençlere yeni Türk şiirinin kapısını aralamaya çalışıyorum. İnanın bu çalışmalarda şiir adına öyle ilginç olaylara tanık oluyorum ki, gözyaşlarınızı inanın tutamazsınız.
Tüm uğraşlarımdan edindiğim çok önemli bir gerçeğin altını kalınca çizmek istiyorum: ŞİİR ÖYLESİNE SİHİRLİ BİR ANAHTAR Kİ, AÇMADIĞI BİR KAPIYI GÖSTEREN HENÜZ ÇIKMAMIŞTIR!
Bugüne dek, bir çok edebiyat dergilerinde şiir, deneme, öykü, inceleme, gezi , anı yazılarımla yer aldım. ‘90’da Ödemiş EFE dergisi yöneticiliği, Almanya’da Almanca yayımlanan GEMEİNSAM adlı yayının sorumluluğunu yaptım. Almanca şiir, öykü denemelerinin yanı sıra yurda döndükten sonra da Almancadan Türkçeye şiir kazandırma çalışmalarımı yayımladım. ‘90’da “Nasıl Çalışalım? Nasıl başaralım?” adlı çalışmam M.E.B.ca tavsiye edildi. Egebank tarafından 3000 adet basıldı. ‘98’de ilk şiir kitabımı Sivas’ta yakılan 37 güzel insana adadığım için yalnızca 37 şiir içermektedir.
Evliyim. Eşim de emekli sınıf öğretmeni olup, bir oğlum ve bir kızımla beraber yaşamımızı renklendirmeye çalışmaktayız.
Konum
Ödemiş
Etkiler
Mayakovski, Cemal Süreya, Sabahattin Ali, Cahit Tanyol
Benzer Yazarlar
Kendime benzemeye çalıştım hep...
Bağlantılar
POPÜLER
-
01
-
02
Eleştiri Ya Da...
Ömer Akşahan
03 Şub 2003 8 dk okuma -
03
Dilek Kutusu! Peri Olmak İstiyorum!
Ömer Akşahan
30 Eki 2003 7 dk okuma -
04
kalem
Ömer Akşahan
02 Tem 2003 1 dk okuma -
05
Salvador Şimdi Nerede?
Ömer Akşahan
31 Tem 2003 5 dk okuma -
06
Aforizmalar, Kafka
Ömer Akşahan
02 Eyl 2003 3 dk okuma -
07
Noel Ağacı
Ömer Akşahan
05 Mar 2003 3 dk okuma -
08
Bilgisayar, Kitap Kurduna Ne Yapar?
Ömer Akşahan
11 Eyl 2003 5 dk okuma -
09
Il Casetto
Ömer Akşahan
19 Ağu 2003 1 dk okuma -
10
Benimle Evlenir misin?
Ömer Akşahan
09 Kas 2003 3 dk okuma -
11
şiir aşka kanar mı?
Ömer Akşahan
13 Ağu 2003 1 dk okuma -
12
Eğitim, Ama Nasıl?
Ömer Akşahan
20 Şub 2003 10 dk okuma -
13
anafor
Ömer Akşahan
16 May 2003 1 dk okuma -
14
Emanetçi Dede
Ömer Akşahan
15 Oca 2003 7 dk okuma -
15
Bir Yudum Su
Ömer Akşahan
21 Oca 2003 4 dk okuma -
16
Can Usta
Ömer Akşahan
26 Ağu 2003 1 dk okuma -
17
Eriyiş
Ömer Akşahan
29 Haz 2003 1 dk okuma -
18
Ödünç Bir Yaz(ı) Almaksa Eğer...
Ömer Akşahan
21 Haz 2003 3 dk okuma -
19
Ataş Bana Ne Dedi?
Ömer Akşahan
21 Kas 2003 3 dk okuma -
20
Güzçiğdemi
Ömer Akşahan
09 Kas 2003 1 dk okuma