SARS ın Düşündürdükleri
Dünün uyuşturucuya esir düşmüş ülkeleri, umulmayan bir silkinişle başta bilgisayar sektörü olmak üzere sanayi devi olmayı başardılar. Bir çok ülke kendi ülkelerinden çok daha ucuza geldiği için
Dünün uyuşturucuya esir düşmüş ülkeleri, umulmayan bir silkinişle başta bilgisayar sektörü olmak üzere sanayi devi olmayı başardılar. Bir çok ülke kendi ülkelerinden çok daha ucuza geldiği için
Okurlarımdan bu kelimeyi başlık olarak kullandığım için özür dilerim. Yazdıklarım için daha iyi bir başlık bulamadım. Gaziosmanpaşa’da harabeden farksız bir evde yalnız yaşayan yetmiş yaşındaki bir kadının
Pazar günü güzel hava bizi deliğimizden çıkardı. Neredeyse koca kış evimizde kapalı kalmıştık. Her ne kadar arabamızla hayranı olduğumuz nergis ve lale beldesi Çeltik köyüne sık sık gittiysek de soğuk yüzünden arabadan çıkamamıştık.
11 mayıs 2003 günü sat on birde Foça’nın geçmişinin ve kültürünün konuşulduğu oturumu yayınladığı için teşekkürler NTV ye Hem de binlerce kez. Yayında ses sorunu vardı.
Amerika Türkiye’yi gözden çıkarmış gibi görünüyor. Peki çıkarabilecek mi? Her ne kadar üstün teknolojisiyle ülkeleri çok uzaktan vurabilse de savaşın sonucunu konvensiyal silahlar tayin eder.
Üst üste gelen tinerci çocuklarının cinayet haberleriyle irkildik. Önce su altı komandosu bir subayımız bir tinercinin kalbine vurduğu bıçak darbesiyle yaşamını yitirdi haberiyle irkildik
Turizm bacasız fabrikadır. Turist ise altın yumurtlayan tavuk. Peki insan bindiği dalı keser mi? Ya da koca bir yıl aralıksız meyve veren ağacını. Duraklamaksızın verilecek olan yanıt mutlaka hayır olur.
Bunca musibete karşın halen gereken dersi alamamak ne acı. Daha kaç yıl oldu peş peşe iki büyük depremle maddi ve manevi yıkılışımız. Hani bu yıkılan okul ve yatakhane binalarında depreme dayanıklılık
Çarşıda bir komşumla karşılaştım. Deyimi yerindeyse bir barut fıçısından farkı yoktu. Patladı patlayacak. “Böyle şey olur mu? Benim abone numaram başkasına verilmiş, benimki başkasına.
Günlerdir otuz Nisan günü yapılacak Milli Güvenlik Kurulu sürekli gündemdeydi. Toplantının sonunda nasıl bir sonuç çıkacaktı? Daha doğrusu aklıselim mi gündeme damgasını vuracaktı.
Yeryüzünün tek ve en güzel bayramı olan yirmi üç nisan bayramı, çağımızın gereğini bir türlü kavrayamayan siyasiler yüzünden kavga bayramı olup çıktı.
Bin dokuz yüz elli altının yarısı ile bin dokuz yüz elli yedinin tamamını askerliğim nedeniyle İstanbul’da yaşamıştım. Çengelköy’de oturan akrabama çok sık gitmemin nedeni gösterdikleri sıcak ilgi kadar vapurla
Silivri belediyesinin 23 Nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı nedeniyle düzenlediği üçüncü uluslar arası çocuk şenliğine sekiz devletten yüz otuz konuk katılıyor.
Bir televizyon programında sayın Murat Sökmenoğlu Barzani ve Talabani’de kırmızı Türk pasaportu olduğunu açıklıyor. Korkut Özal’a hitaben de bu pasaportlar ağabeyin Turgut Özal’ın emriyle verildi diyor
Yer yarıldı ve Saddam ile birlikte 70.000 kişilik muhafız ordusu yok oldu. Nereye gitti bunca silahlı insan? Günü geldiğinde çoban aldatan kuşu gibi birden ortaya çıkacaklar mı?
Saddam rejiminin sonu geldi. Saddam’ın akıbeti ise gizemini koruyor. Osmanlı askerlerini arkadan hançerleyen şerefsizlerin torunları, sayıları az da olsa Saddam’ın çöküşünü şölen havasında kutluyorlar.
Savaş bölgesine düşmanlarınca dağıtılan yiyecekleri hayvanca kapışan insan müsvettelerinin görüntülerine tiksinerek bakıyorum. Bunlar ne biçim insan böyle? Hiç mi ulusal onurları yok.
Yağmurlu Bir Günde / Nedensiz ayrılmamızda bendim suçlu olan /
Televizyonda Amerika’nın 1500 dolar aylıkla paralı asker aradığı haberi üzerine spikerin ifadesine göre “nasıl başvuracağız” diye soranlar yüzünden telefonları kitlenmiş.
Hükümet başaramadığı özveriyi, başlattığı bir kampanya ile halktan bekliyor. Önce şunu belirtmek isterim. Türk insanı güven duyduğu zaman her türlü özveriye hazırdır
1958 de gazetecilige basladim.O zamandan beri yazmaktayim.
1935 yilinda Menemen\'de dogdum. Ögrenim durumum orta ikiden terk. 1958 de bölge gazetesi Sabah Postasinda Menemen muhabiri olarak görev aldim. Daha sonra Demokrat Izmir ile Ulus gazetelerinin Mugla temsilciligini üstlendim. Birçok yerel gazetelerde ve Hürriyet Ege de yayinlanmis yazi ve sirlerim var. Hep amatör kalmayi yegledim. Sadece hobi olarak yaziyorum.
Silivri Istanbul
Öykülerimde şiire yakın bir dil kullanırım.
Yaşar Kemal, Ümit Yaşar Oğuzcan Fazıl hüsnü Dağlarca
Taklitçilik özentim yoktur. Kendime özgü bir stilim olduğunu sanıyorum.